İlişir geceye şarkılar
içli içli.
başın bulutlanır
gitmek istersin
bilirsin çare değildir
Diken üstü seviyorum seni
Gözlerine korkak bakarak
Dokunamam ipek saçlarına
Seviyorum benim değilmiş gibi
O narin ellerini.
Sarılsam adım çıkar
yüzüne ay düşmüş
ay kıskanır kendinden
öyle güzelsin ki yarim
ay utanır çirkinliğinden…
Arta kalmış zamanların eski hikayelerinde
Yağmurdu,
Yol boyu küçük bir akıntı çamur çaylak uzanıyordu
Kış başlangıcı ve günlerden salıydı,
Gelen arabaların üstüme su sıçratmasından kaçmak,
Ağır adımlarla yürüyüp paçalarımın kirlenmemesiydi amaç.
Aşk yeniden ve hiç hesap da yokken
Çıkıp gelse sendeliyerek.
Tutsam kolundan kaldırsam
Doğrultsam dimdik.
Hiç beklemediğim bir anda
Karda, kışta, boran da
seni sordum bugün
evvel seni benden soranlara.
ayrılık neymiş böyle
elden daha beter ediyor
en yakının olan dilberi.
gel bakır saçlım gel
kar var dışarıda
ayaz tutar ellerimiz
niye sustun öyle
yoksa sessizliğe mi yenildik.
lal olmuş da küsmüş
hiç konuşmaz oldu
Az önce özledim seni
Yahut özlediğim aklıma geldi seni
Az önce baktı gözlerim boş boş
Çok önce geçtiğin, değdiğin yerlere
İnsan fark etmiyor ama
Yerleşmiş yalnızlık
Bütün eşyaları ile ömrüme
Yalnızlık yar gibi sarılmış bana
Ben hiçbir güzelden görmedim
Bu sıcaklığı.
Uyanacaksın!
Uykulardan, karşında ben gibi
Şiirlerle uyandıran biri olmayacak belki
Ürpereceksin soğuktan
Ne kadar sarsa da elleri
Isınmayacaksın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!