Yaz gelir uzanır yokluğunla
Ne bileyim ayrılık acıtır biraz
Bu kadar işte sevda
Bu kadar nefret
En olmadık yerde dokunur hasret
Avucum da akça kalem
Akşam vakti bekleyip geldi
Güneşin soylu yalnızlığını umursamadan.
Yanacaksam eğer,
Güneş gibi olmak isterdim.
En kudretli!
Çaresiz yanan.
-bu şiirin adını koyan mine’me-
İkimiz iki aşık martı olsak
gitsek uzaklara,
altımız da istanbul boğazı.
Kanat çırpsak özgürce gökyüzüne
Ben üstüne titredim
Sen üşüdüm dedin
Kuşluk vakti uykusuz
Serçe misali…
Ayaz var dışarıda
Ağlarız biz bulutlar yanar
Bulutlar kızıla çalar sessiz
Güneş gider dinlenmeye
Başlar bizim yorgunluğumuz.
Yağmur kurular kendini
Sen gitmemişsin benden
Hatta sarılmışsın boynuma
Seni seviyorum demişsin
Meğer yalanmış sevemedim diyerek gittiğin
Üstelik gelecekten söz etmişsin
Evlilik, çoluk çocuk falan
Gülüşüm çocuktur benim
Gözümün suları gizli
Yanmışım ahım sessiz
Gülüşüm çocuktur benim
İçli bir şarkıdır izin…
I
Gece soğuk,
Gece bomboş izdiham
Hıçkırıyor bir çocuk
Yanıyor bu kent.
Arkadaş kalamaz tek taraflı sevenler
Arkadaş gibi bakamaz artık
Arkadaş kalalım diyen gözlere
Aslında bu bir iyi niyettir,
Yoksa umurun da değildir
Senin arkadaşlığın,
Ne varsa hayatta
Dertten, zevkten
Aşktan, hasretten
Ölümden, doğumdan.
Göreceksin sende,
Göreceksin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!