Galiba beni ne kadar sevdiğini sadece ben biliyorum
Bu büyük sırrı seninle bile paylaşmıyorum
Sanırım hala kızgınım
Çok canımı yaktı istemeden yaptıkların
Keşke bilebilseydin neler olduklarını
İsteyip de yapamadıklarım
Napayım babamı bulamıyorum
Bende seni izliyorum
Gözlerin kahverengi değil ama bana aynı bakıyorsun
Eve geldiğimde bazen babamı bulamıyorum
Napayım ben senin ellerini tutuyorum
Üzüntü yanına gelip üzülüyor adeta
Köşede ağlayan çocuğa
Neden ağladığı bilinmiyor
Hayır soğuktan değil
“Babam” diyor hıçkırıklarının arasında
“Babam”
Önceden icat edilmiş her şeyi
bir daha yapıyorsun
keşfedilen ne kadar yer varsa
bir daha keşfediyorsun
Senin içinde bambaşka bir evren var
Çünkü gamzen mükemmel bir yer
Saklanmak için
Sanki hiç babam ölmemiş gibi
Gamzen mükemmel bir yer
Görmezden gelmek için
Bana olan tum nefretini kustugunda
Gozlerine bir kez daha asik oldum
Kisa sac cok yakismis sana
Peki Elinde ki yara ne zaman oldu
Kizmaya ve lanet okumaya devam et bana
Tek iletisimimiz bu suanda
Ben büyük resmi gördüm zannediyordum
Ama ressam olan sensin
Bursa’nın içine ikimizi de çizebilirsin
Bahçesinde atlar
Evin içi ise kedi dolmuş
Ya da
Dudaklarımla tenine şiir yazdım
Boynuna bazı notlar bıraktım
Bu aslında bir şiir değil
Üzgünüm burada olmaması gerekirdi
Ama tanıdık olduğum en büyük acılardan biri buydu
Belki de dünyanın en kısa cümlesi
-Geleyim mi?
-Fark etmez
Özgür bir martı var İstanbul semalarında
Özgürlüğünü şöyle tarif edebilirim sanırım
İnebileceği hiç bir yer yok deniz kıyısında
Her ilçe de bir anı var,anons yaptırdım
güvertede ki tüm insanlara
Atın gökyüzüne atın ne kadar ekmek,simit varsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!