bu kent bugün buluşmalar ve ayrılıklar kenti olmuş.
önce en süslü meydanlarda çiçekçileri
sonra orta yerdeki büyük saat kulesini
kurşunlamış, yerle bir etmişler.
efsaneleri ve eski salonları yakmışlar
üst üste koyup.
yarım kalmış resimler, tamamlanamamış.
son dizeleri eklenmeden
okunmuş sevdaya ait şiirler.
ve bir darbede indirilmiş
o sevdiğim, sabah dükkanının tabelası.
cam kırıkları karışmış
kuşların su kaplarının içine.
ve göç mevsiminden çok önce.
uçanların hepsini yarından tanıyorduk
bu kent bugün zamanının ötesiyle buluşmuştu.
tahta bavulları ile ellerindeki
sürgünlerin geri döndüğü günler gibiydi.
yamaçlara ışıksız pencerelerin
okula yeni başlamış çocuk elleriyle çizildiği.
sığırcık kuşları avlanıyordu
bir sapan, ince bir lastik ve taş parçaları ile
kanayan bir kaldırım taşı oluyordu.
veresiye defterlerine yazılıyordu yani hayatlar
kimsenin hesabını tutamadığı.
göz ucuna yakalanınca da cinayet başlıyordu.
bir kurşun çıkıyor namludan
üç mum birden sönüyordu.
ve her şey gene bildiğimiz tarifeden ödeniyor,
umutsuzluk dökülüyordu
son ateşte zor pişen çorbanın içine.
içenlerin hepsini dünden tanıyorduk.
bu kent bugün zamanının öncesiyle buluşmuştu.
Kayıt Tarihi : 11.12.2006 11:42:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cevat Çeştepe](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/12/11/bulusmalar-ve-ayriliklar.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)