sevdiklerimin başında bir bilmediğim
görmediğim özlemediğim özlediklerimin başında
yurdum olmadan sıladayım
kimsem ölmeden yasta
yollarda gözlediğim ne
İnsan insana yapayalnız
değildik o çağda canlıydı dünyamız
canlıydı balıkçıya salık veren rüzgâr
canlıydı suçluya gürleyen bulutlar
canlıydı yağmur canlıydı toprak
yağmurdan toprağın doğurduğu yaprak
You become aware when you feel homesick
That you are brothers with the Greek;
Just look at a child of Istanbul
Listening to a Greek epic.
We've sworn at each other
bu sonsuz gök
bizden midir değil midir
bu yıldızlar
canlı mıdır cansız mı
dostlar olmalı
bir görünmez duvar indi
bilmeden aştığımız çizgiye
öncesi dumanlar içinde
bir efsane şimdi
avucumuza soğuk çarpan
avucumdaki bir buhurdan bu dünya
çağlar tüter insansız
sarar beni benden uzağa
yok olmuş dağlar
yankılar beni yapayalnız
sıla derdine düşünce anlarsın
yunanlıyla kardeş olduğunu
bir rum şarkısı duyunca gör
gurbet elde istanbul çocuğunu
türkçenin ferah gönlünce küfretmişiz
promete şimdi kentte
kayalara bağlı değil
beton duvarlarla çevrilidir
kartalların giremiyeceği bir semtte
kendi kendini kemirir
Dürüst Bir Politikacı olmasıyla beraber aynı zamanda Başarılı bir şair olabilmiş nadir isimlerden.