dur yolcu bura sınır
yabandır yasaktır ötesi
çiçeklerden seçemezsin
kokuları renkleri bir bir
kuşdan pasaport sorulmaz
Birlikte öğrendik seninle
avcumuzda yüreği çarpan
kuşa sevgiyi
elele duyduk kumsalda denizin
milyon yılda yonttuğu
dirilten misin beni gövdem
öldüren misin bilmem
gördüren misin beni gözüm
körleten misin bilmem
ağacım ben dalları derinde
yaprağım ben paramparça
suyla ışığın ellerinde
ben yüzen bir kuş
ucan gölgeyim suda
mağaranın duvarına
hayvanları taştan oydum
kükrediler karanlıkta
türkülerle karşı koydum
karanlıktı mağara
kim bilir
insanda son kalan gözler
görür mü dünyayı uzaktan
kim bilir
küçülür mü dünya
Boşluğa bulut
Buluta yağmur
Yağmura toprak
Ne güzel uymuş
Gündüze güneş
ormanın kuytusunda vurulan geyik
hayvanlar acınla suskun
dallar yasınla eğik
boynuzlarında çizgilerinde gözlerinde
avcının söndüremediği iyilik
takalar geçiyor allı yeşilli
takalar geçiyor dümenleri lâzlı
takalar geçiyor en nazlı
yelkenlilerden de güzel
güvenli sularda işsiz dönenen
gözgüye baktım özüm görmeğe
seni göresim geldi
gözgüye baktım karardı dünya
sana değesim geldi
Dürüst Bir Politikacı olmasıyla beraber aynı zamanda Başarılı bir şair olabilmiş nadir isimlerden.