Bülbülün İnciler Şahı'na Hasreti

Şeybe'nin övülmüş can paresi
Abdullah'dan bir hatırasın sen
Gözü yaşlıdır güzeller şahı validenin
Validene saadet dolu bir dayanaksın sen
Bereket yağar cemalini gören beldelere
Yeniden açar Halime'nin gülleri
Halime'nin kopamadığı mucizesisin sen

Tarihinden hep inciler dökülür istikbalime
İncilerinle döşenen yolum erecektir kemâle

Aksanı düzelir selamını alanların
Taşlar, ağaçlar haşmetinle ayaklanır
Kalpleri yumuşar adını duyanların
Bütün yaralar adınla şifalanır
Kaşları titretir müjganında ki noksanlık
Bütün kuşlar bakışlarınla kanatlanır
Cihanın en ihtişamlı şahikisadır bakışların

Gözlerinden hep yağmurlar yağar yüreğime
Yağmurunla beslenen yüreğim erecektir kemâle

Yüz yıllardır sana hasret meczubum ben
Ebedi aşkınla kuşatıp bergüzarımı
Hüzün gecelerinde hülyana sığınan dervişim ben
Akşam,cemalinle aydınlatıp karanlığımı
Sabah,adınla bitirip uykularımı
Baharda yağmurunla besleyip lalezarımı
Sadece senin için şakırdayan bülbülüm ben

Cemalinden hep nurlar düşer gecelerime
Nurunla aydınlanan gecem erecektir kemale

Sayamadım senden yoksun kaçıncı sonbahar
Kaçıncı kez ötüyor bir horoz seher vaktinde
Kaçıncı kez sararıp soluyor çiçekler
Hasretinle yanıp tutuşan bahar
Kaçıncı kez yeniliyor celladı zemheriye
Senden gayrı kaçıncı yağmur
Kaçıncı kez ıslanıyor bir yetim yesrib çöllerinde

Hasretinden hep yaşlar dolar kirpiklerime
Hasretinle kuruyan gözlerim erecektir kemâle