Yiyecekler gelince kediyi hizar eder
Gülün âşkıyla yanan Bülbülü bizâr eder
Namerdin panzehiri yaraya zehir olur
Kurt Musa’ya gelir de gök koyunu mor eder (a.s)
Şişirilen hayvandır ki o bir kedi azması
Boynunu saran yele tırnakları kazması
Domuzların ceylana bakıp ağıt yazması
Şaşı Potaklar okurken gözleri kıpır eder
Ferhat’sın ki kayadan kanal açarsın suya
Madem ki Arifan’ sın aldanma ha ya hû ya
Bak sen nasıl vuruyor dalga sahile, koya
Şeytan; Gemiye binmek içün Hımar’a kır eder
Ulûl azâm Mûsâ’ya “ON EMİR” Rabb’ dan inen
NÛH Hımar’a “GİR MELÛN” dediği anda binen
Aklına tapınarak Yaratana sırt dönen
BELÂM BİN BAURA’ nın nurlarını nâr eder
Çözülmeyen düğüm yok el attığında akıl
Bozulmayan bir şey yok taşken bozulur çakıl
Esrarı hikmetinden Secde etmek çün yıkıl
Sahibi emâneti istedimi, ver eder
Kazanılan serveti samanı eller alır
Su üstüne yazılan yazıyı seller alır
Havaya yazılanı esince yeller alır
Yalan yazıldığından tarihler ıvır eder
Yaratana yâr derim çok korkuyorum yardan
Beni benim sahibim gönderdi öz diyardan
Mâsiyetim affedip eyledi bahtıyârdan
Ben ölümü istesem öz tûrabım dur eder
İbadettir İSLÂMİ seherde evden çıkıp
İman meşalesiyle nefsi hevâ’ yı yakıp
Seherde Rızâsı çün Semâvât‘ ına bakıp
İhlâs Takvâ ehline karanlığı nur eder
Kayıt Tarihi : 13.12.2024 21:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!