Yetmedi figanım feryadım zarım
Bülbül gibi gülden hardan ayrıldım
Bulamadım merhem yaramı sarım
Bülbül gibi dilden zardan ayrıldım
Yüce dağ başının eksilmez karı
Her çiçekten yapmaz balını arı
Ah çeken yüreğin söner mi narı
Bülbül gibi elden yardan ayrıldım
Gönüller yas tutmuş yürekler hasta
Bülbül gül elinden yastadır yasta
Geline kınayı yolladım tasta
Bülbül gibi daldan sırdan ayrıldım
Düşürdün gönlüme kederi yası
Yanmasa gönlümün çıkar mı pası
Duyulur bülbülün bağlarda sesi
Bülbül gibi selden nardan ayrıldım
Düşürdüm gönlümü nara ne fayda
Yanıp büryan olsam yara ne fayda
Figan etse bülbül zara ne fayda
Bülbül gibi yelden dardan ayrıldım
Yıldırımım kimse bilmez halimi
Terk ettim yurdumu ben de elimi
Ayrılık hasretlik kırdı belimi
Bülbül gibi telden serden ayrıldım
Kayıt Tarihi : 19.4.2015 19:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ozan Lütfü Yıldırım](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/04/19/bulbul-gibi-dilden-zardan-ayrildim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!