Bülbül ne ağlarsın yeşil bağlarda?
Benim derdim başka, seninki başka.
Gül mü kaldı koklamadın dallarda?
Benim derdim başka, seninki başka.
Bitmez mi güllerde senin hevesin?
Sevdanın bestekârı hep sen misin?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
tebrikler...şair şairliğini göstermiş birkez daha...
Zübey kardeşim çümle aklı başında şairlerin tamamı bülbülden etkilenmiş ve onlarla söyleşmiş görüyorumki sizde onlardan birisiniz ve çokta güzel söyleşmişsiniz yüreğinize kaleminize sağlık bir zamanlar açizane bende söyleşmiştim
kalbi selamlarımla
Bülbül
Bir gül için feryat figan edersin
Lale susam sümbül gül sana kurban
Güz gelince neden çekip gidersin
Aşkın ile çoşan dil sana kurban
Dertli dertli öter yürek dağlarsın
Ben derdimi desem kara bağlarsın
Seher vakti figan edip ağlarsın
Bu derdin ortağı kul sana kurban
Bir gül için nice bağlar gezersin
Bu sinemi derdin ile ezersin
Mahsun mahsun bakar beni üzersin
Gonca gonca gülde dal sana kurban
Ellerin elinde dertli ötersin
Feryat figan ile cana yetersin
Keremi yandıran közden betersin
Seher seher esen yel sana kurban
Şeyrani'yem çözemedim sırrını
Gülşende dinledim senin zârını
Ak gül kırmızı gül görsün hayrını
Gönülden gönüle yol sana kurban
Atilla Ertuğrul
tebrikler çok güzel.Bütün dertlere şifa......Gerçekten şahane.
'Ben sevdalar eker, hasret biçerim'
Yüreğiniz hep sevdalar eksin Zübeyir bey,çok güzel bir şiir olmuş tebrik ediyorum,nice başarılara...
Döküldü şu ömrüm yol oldu aşka,
Ayrıldıkça gönül doymadı meşke,
Bir duvarda bir taş olaydım keşke,
Benim derdim başka, seninki başka.
muhteşem dizelerin şairine alkışlar bırakıyorum saygılarımla
mükemmel dizeler okuması haz veriyor kutlarım üstadım+10
tebrikler abiciğim...
bülbülle söyleşi çok güzeldi....
saygılarımla kutluyorum...
beğeniyle okudum güzel şiirinizi, yüreğiniz daim olsun, sağlık ve esenlikler diliyorum
ANT.10
Döküldü şu ömrüm yol oldu aşka,
Ayrıldıkça gönül doymadı meşke,
Bir duvarda bir taş olaydım keşke,
Benim derdim başka, seninki başka.
Del-oğlan sevdaya salmışsın başın,
Boş yere dökersin gözünde yaşın,
Bülbülün sevdiği güllerle işin,
Benim derdim başka, seninki başka.
tek kelimeyle muhteşem doyurucu bir şiir tebrikler canı gönülden şiir dolu günler diliyorum saygılar
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta