bu ışık çürüğü saatler
mevsimliyorum zamanın kavminde
ilikbahar, yoz, sinbahar, kuş
beklerken seni
kaplumbağa yığınağı adımlar
şu uykusuzluktan ölüp
sensizliğe yığılan duvarlar
bitkisel hayatta doğam
yoksun ya
herkes sonbahar
kalbim göğsümde bir çan gibi durur
asılmış rüzgarına
göğün göğsünde taş olur kalbim
düşer yusuf’un atıldığı kuyuya
uçurum uçurtmaları salarım sensizliğe
nar çiçekleri örer saçlarımı
şehlâ bakar aynalara
sütü çiğneli memelerim
gözkapaklarım, ikiye bölünmüş kayık
ortası gözyaşım
yoksun ya şelale ağlayışlarım
biliyorum
bir kadın, bir erkeğe az
bir erkek, bir kadına hep eksik biraz
hışmın kuş öpücüğü bir yara
kendi kendimin bahçesindeyim bu gece
üşüdüm sevgilim
affet gel bir çay içelim..
Kayıt Tarihi : 22.6.2018 10:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehtap Calgıc](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/06/22/buka-barane.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!