Bugünlerle İlgili: Anlaşılası ama İlginç ...

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Bugünlerle İlgili: Anlaşılası ama İlginç bir Şiir Başlığı ya da Merhamet Ertelemeleri

Çünkü esirgemek aslında, çift taraflı bir gemici düğümü;
Acımak ki bu anlamıyla merhamet, güzel gibi.. -
Yüz'lük bir dede için: belki de odur yüzük, vay!
- Değil ama acındırılmak hiç hoş ve ayrıca nahoş.
Yine de esirgeyen kuşatır, sevmiştir. Bir şey var ki;
Ah, fazla gelemesin onun sevgisi, esirgemese
Esirgememiştir lokmasını çatı pervazında külkedisi!
Oy, Kentucky'deki orman, yeşil masal orman;
Ya gril? Ağaçları büken kendisini, çıkartmak
İçin meziyeti yeni gelişlere, ha R. Frost?
Vetta şu mezbele! İstanbul-Ankara tren sofrasında! -
”Tasasız gençliğinden” o “kayın dallarına tırmanış”...
- Açık yeşilin bin bir tonu burası da, bu hat da.
Neden öyle sağ koluna Lynch'in, Angelo Badalamenti;
Bernie Taupin yeğ görmese kendisine Elton'ı..
Mı desem Reginald Kenneth Dwight'ı mı;
Yazılan yabancı diller kılıf, tıpkı dehşet-uzlaşı’dan
Uzaklaştırışı gibi bir milleti, ya da hepten hepsini?
Çünkü öte tarafta ama aynı, yeğ gören kişi sevgilisini
De yakalar orda kendi içini, aslında bir başkasını.
Hadi hepten hacca, ha haham Kudüs'e, ha
Vatikan balkonlarında görünsün Pupa Papua Papa;
Bilinmeyen giazemler, kimi taşlarlar Yeni Gine
Ormanlıklarında: Senin vatkan balkonlarında,
Gongun ise kemirdiğinde; e bundan gerisi nerede?
Denilen tüm bu terör niye? her yere ve her asırda;
Kültür yükselirken bakışlar bebeklerden masumca.
Evet işte el elde yükselişte ve hep, varedilen öte;
Hangi anne ister ki bebeği uzun soluklu yaşamasın?
Asıl mozayiğidir doğumun, soluk almak sonra vermek;
Bunun için el elden üstünse, güç doğar birlikten
Ki böyle 'en son soluk vermek' büyük borçtur -
doğmalar için ki böyle gelmiştik, işin aslında...
- Kültür elçiliğine deşifre edilen çünkü uygarlık gider.
Dere ayısı, bal yalayan yutmak için; yer balık, yemeye.
Aklıyla uyanınca her gününde yolunu bulan insan
İse daha büyük ormanında şehir sokaklarının
Yolunu bulmalıdır o aklıyla gene, yoksa uyudu mu?
Verilmişler belliyken, şiddet estirilir, neden?
Böyle mi daha olası, deniz gergedanı karmaşık yapısı?
Ama havada yüzmek gibidir denizde süzülüp uçmak;
Kurtarır kendi kültürünü uygarlık, asıl onurunu:
Kendini mozayiğe batırmalı çuvaldız, iğneyi medeniyet;
Teğet geçen Midas, adı bu çağlarda bilindik baldız.
Hoş, akrabalık ilişkilerinden de pek çakmam ya;
Ama dedim ya, bugünkü uygarlık, işte Bizans,
İşte Selçuklu:uğurlu apoletleri ortaya esas çıkarmalı.
O tuğralar, yedim seni, bak en güzeli sensindir.
Çünkü eğer ölüm hoş olsaydı, insan kalmak istemezdi
Ve gerisin geri giderdi ölmeye ileri, nasıldı şu şarkı?
Diyorlardı; biten ekleri, sanmazsın ama sol anahtarları
Gibi; teleferiğin telleri, lavabonun alt kapılar ardındaki
Giriş kısımlarından öteye mahzene açılan bölümleri
İse İngiliz anahtarları. Bu halde iki denklik buluştu;
Bebeğin mama önlüğü ve onun maskesi gibi sırıtan
Küçük bebeği, el ele günü gün ediyorlar: Barış!
Kolay değildir, çünkü aslında önlükten bebek
Çok daha değerlidir, sözünün eridir ki büyüyünce..
Olmalıdır! cana can katmak için uygar olmalı,
Sağda solda serseri mayınlar dolaşmamalı!
Sığmaz cüssesine hassasiyetinin tosun masumiyetin;
Mazgallar gibi sırıtmak yerde upuzun kirli döşek!
Bir içim yedim seni, sonra mideme oturdu;
Yemek yiyen az duruldu, uyudu, uyandı hıçkırarak
Masadaki baş yerinden, tahtından sersemleyerek;
Yere düştü öldü komedya, işliyor hala tahterevalli:
Her şeyin aslı nasıl görmek istediğimizle ilintili!
Geri kafalılığı su yosununun nedir, denizdir, okyanus
Ve/ ama mutluluk aynı şeydir, akvaryum dalgalar altı;
Vatan addedilende yerini bulmamalı kültürel yozluk
Ki her şeyin aslı nasıl görmek istediğimizle ilintili!
Bilinmeli öncelerin geleceğe yön veren mizahi yapısı;
Sırlanmalı korkmadan onla, dadı dürter kelebeği.
Alan savunması yapacaksan, aşarlar kara lahanayı;
Yemesinler biberleyici, efektif cüsse orta saha.
Mahzenlerden geçen sokak elçisi, neyin eğrisi?
Zorla benimsetmek olamaz gönlün incisi
Ve olamaz terör, yedi düvele; ak akne, teri alnın.
Alın teri, masumiyet ki merhamet; has ya da saf
Olamaz beşikteki eksik, bir de bukalemun taht'a;
Ya da aynıdır bebek, yiyip içtiği, et ve tırnak
Mama önlüğü ile, yarınlar bugüne sürüldüğünde.
Sarf sersem demek isteseydim, yeri olamayacak
Dünün, bir yerde kültürün; ama harman, evet
Bir harmandalı havası, uygarlığa kendiyle teğet.
İlhak, cennet yükseliyor sessiz fakat, pür umut.
Ceremesinden Orta Çağ'ın ve Anadolu'nun,
Avalon kuşları Xanadu kapılarını sonuna açar -
Sonuna kadar- bozkır atlıları Orta Asya'dan
Koşuşturu hengame; güzel olan, toz topraktır su:
Dileyebilirsin belki technoyu, ona kendin ama
Ekleyeceksin bir yontu, üç, sonra iki yontu
Kayalar çünkü böyle yuvarlanır Malazgirt'te
Ya da işe gideceğin günün bir adım öncesinde
Uykuya yattığın Ay'ı batırdığın ve doğurduğun
Güneş'i, o an dilimleri içi ertesi kerelercesinde.
Çünkü Vostok Gölü'nde kanguru fareleri;
Dibinde buzun dört bin metre, Everest tepesinde.
Çeviriyorlar enerjilerini, su elde ediyorlar;
Yoksa çölde yaşam arındırılmaz her zaman
Kaktüslerden, birer parazit gibi, birer asalak.
Kim var ki kumda ağlayan, süsleyenler cam, evi.
Kancık değil veya ormanlar; hamur, ikinci hamur.
Kendin yaparsın, yaptığını elde kendin edersin;
İlintili her şeyin aslı her şey ile, kendimizle;
Gerçekleri aslımızdan, neden görmek istediğimizin!
Dumur tüccarı değil yanlışlanan, var olandır ki
Onun harici, evet! yoktur. elmas'ı kendi başına
Bundan ele almalı: esnaf mıdır işin püf noktası?
Sanki zor mudur sıkışık düzende muhafazası,
Karbon atomlarının; bu çeşit, bir çeşit sokuluşu?
Esc herichia Koli kanında cirit atan, bir bakteri;
Ancak yararlıları da var ki yarına varan kültür
Hiç de parçalanması olamaz bir bütünün:
-Yetişiyorlar gibi kültür bakterileri pamuk içinde-
Yıkıla yuvarlana düzlenen cepkenin ütüsüdür;
Kazançları olacak ayakta kalan üstünün.
Ki yontsan bile el yordamıyla onun büstünün:
Susamış, heykel tozu, toz ve gaz bulutları;
Gaz yağında ilerleyen yığın, el'in el feneridir.
Tepe noktası -G paraleller, sevin ki- seçileceklerin;
Bereketin, öyle yağmur, ve barajlar, ıslak kokusu.
Kan ter işleyen düşünceler, dokusuyla sinen duygu;
Başkasının kendi gibi sevinmesi için verileceklerin:
Elbet yağmur düşer ve gaz bir faz, havaya yükselir;
Çeşitlilik iyi ki, para göstermeden zenginlik verir!
Merhamet ertelenmededir de neden? balkona açılan
Lodos, alabora; ‘korkma! ‘ dedim, evim tatlı evim...
Bazı yerler için, var bellenmeli sonuçlandırmalar;
Kalıntıdan doğrulan Esperanza olmasa, bazı şeyler için;
Böyle tip'lerden dedi “Kalk, git! “, bulmak için bulmak.
Duran pire berberi, ve bir birdir bir, “Gel birader! “;
Bekler, yontar kapıları ve yoklamada yoklar mutlaka:
Bir gün gibisinden her gün, dedim, dedim ona;
'' Seni seven, zaten sana değer verir.'' ''Seni seven
Sana zaten değer verir! '' ki ölü başaklar kıt-eğri’dir...
Mefta gider; yerine başkaları değil, yeni olarak
’eski canlı' gelir; hayat sevgisiyle bir bitmez'dir!

21.07.’05/ 21:36
-

Son olayları da kapsayacak biçimde yeryüzündeki
sınır kapsamayan terör olayları''na ve yaşama atfen:
Denilebilir ki, iş bu zaten sınır kapsamaz, ancak ondan
bir kere daha kapsatmamalı :) fazlasından zarar gelmez,
aksine fayda...

Escherichia Coli: zararsiz ve hatta belli kosullar altinda yararli bir bakteri gibi gozukse de bagisiklik sistemini zayif buldugu ve vucutta uygun kosullar olustugu anda hastalik uretir.kisa adi e coli dir.e.coli''''nin kaynagii cok cesitli olabilir
eksisozluk

ayrıca, bu anlamı değerlendirmesinde; tarz olarak genel kalsa bile, 'işleniş şekli' bakımından William Blake''e bir gönderi.

Türetme
Vetta: ve hatta

Tasasız gençliğinden kayın dallarına tırmanış: Robert Frost''tan bir şiir başlığı

Lynch: David Lynch

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 23.7.2005 05:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Akın Akça