Umutla, sevgiyle inşaa ettiğim o kumdan kale tam da bugün yıkıldı
Benim büyük depremim 17 Ağustos değil belki
Ama 19 Ağustos benim depremim oldu
Enkazını kaldırdım tek başıma geçmişe ve geleceğe olan herşeyin
İşte bugün ben katili oldum içimdeki şımarık çocuğun
Veda bile edemedim ona sessizce ayrılırken
Kumdan kalem yıkıldı bu depremde
Oracıkta kaldı seninle hayata dair kurduğum hayallerin hepsi
Oysa ne de güzel başlamıştı herşey
Kalbimin kanatlanmasını gördüm ilk kez
Bir kuş olup gitmişti hep ulaşmak istediğim o mutluluk diyarına
Ayaklarımın yerden kesildiği...
.. bulutların altımda halı olduğu o diyarda kurdum kumdan kalemizi
Duvarlarını umutlarımla işledim
Sevgimin rengi ile boyadım her bir kum tanesini
Öyle güzel oldu ki kumdam kalem; yağmur bile yağmaya kıyamadı
Ta ki 19 Ağustos'da benim depremim olana kadar
Bir anda oldu bitti herşey
Kumdan kalem yıkıldı
Gözlerimi açtığımda tek başıma enkazın altında kalmıştım
Boğazıma bir yumru oturdu... nefesim kesildi
Yağmaya kıyamayan yağmur adete göz yaşlarıma meydan okudu
Süzülen damlalar yağmura karıştı.. sel oldu
Kaleden geriye kalan son şeyleride de süpürüp giderken sadece
O an gördüm içimdeki derin dehlizi
ikimiz bir olup içimdeki şımarık çocuğu öldürdük bu gün
Bugün 19 Ağustos ve benim depremim
Artık ben o aşık olduğun deli kadın değilim
İçimdeki şımarık çocuk öldü ve ben de herkes gibiyim
Ağustos 2016
Sündüs ÇalışkanKayıt Tarihi : 29.8.2016 10:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!