Bugün olmaz dediğin her şeyi biz 28 Şuba ...

Bugün olmaz dediğin her şeyi biz 28 Şubat’ta yaşadık.

28 Şubat’ın soğuk eli bizim hayatımızın her alanına yasak koydu.

Hak ve özgürlükler, dayanağı bulunmayan hukuksuz uygulamalarla yok sayıldı.

Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 28 Şubat postmodern darbesi milyonları mağdur etti.

Başörtüsünü çıkarmayı reddeden yüz binlerce öğrenci anayasal hakkı olan eğitimden mahrum kaldı.

Seçilmiş hükümetin vesayet gölgesinde tutulduğu ve irtica gerekçesiyle #28Şubat süreci, ekonomi başta olmak üzere çok büyük zararlara yol açtı.

Bugün başörtülü bir öğretmene plaket verilirken, rütbeli bir asker “Memleketin huzurunu bozmaya hakkın yok. Buraya başörtülü gelemezsin” diye bağırsa…

Okul birincisi başörtülü bir öğrenci sen burayı hakketmiyorsun diye dışarı atılsa.

Eşi, ninesi başörtülü diye Anadolu evlatları askeriyeden atılsa.

Namaz kılan öğrenciler, memurlar, askerler gerici diye fişlense.

İmam hatipli çocuklar toplu namaz kılıyor diye laiklik adına tehdit olarak görülse.

İnancından dolayı örtünen başörtülüler tehdit olarak görülse, sokak başlarında laiklik bekçileri saldırsa.

Olamaz dersin değil mi?

Unutmuş olabilirsin, ama bugün "olamaz" dediğin çok şey yasandı 28 Şubat’ta.

Seçtiğin hükümetin Başbakanını, milli Güvenlik Kurulunda boncuk boncuk terletmişlerdi.

2025 yılına kolay gelinmedi, yaşadığın özgürlükler ülkesi Türkiye bugün çok kıymetli.

28 Şubat'ın en utanç verici uygulamalarından biri 'İkna Odaları'ydı.

Üniversitede okumak isteyen başörtülü kızlar kapalı kapılar ardında engellenmeye çalışıldı.

Hak ve özgürlükler, dayanağı bulunmayan hukuksuz uygulamalarla yok sayıldı.

Bugün yüzümüz asıksa, bir tebessümü anlamlı anlamlı edebiliyorsak, her olayı ciddi ciddi dikkate alıyorsak, fişlendiysek, irtica damgası yediysek, sadece makam, para, menfaat peşindekilerle anlaşamıyorsak, 28 Şubat’ta yaşadıklarımızdandır.

Bugün kızgınsak, kırgınsak, içimiz buruksa, 28 Şubat’ta yaşanılan mücadelenin üzerine oturanlar tarafından yaşanılanların kıymetsizleştirilmesindendir.

Ve bugün güçlüysek, 28 Şubat’ta olduğu gibi, inandığımız değerler için ayağa kalkma inancını halen taşıdığımızdandır.

Bize ülkemiz için bedel ödemenin değerini gösteren ve mücadele etmeyi sevdiren, Muhsin Yazıcıoğlu, Necmettin Erbakan ve nice büyüklerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum..

Bu gün 28 Şubat mücadelesinin üzerine oturup, o gün mücadele edenlerin üzerinde tepinenler, makam elde edenler, vekil başkan olanlara hakkım helal değildir.

Vesselam