bugün günlerden perşembe 
konu bir türkü 
konu bir sevda
elimle yıldız tutarcasına 
uçsuz bucaksız gökler 
sonsuzluğun koyuluğunda 
bugün günlerden perşembe 
mühürleniyorum ufuklara açılan pencereye 
birkaç  beyaz zambak 
bir kaç yaprak dökümü 
çılgın dalgaları gözlüyorum 
bir martının üstünde gezindiği 
derinliklere düşen her yağmur damlasını
içimde kor alev 
bugün günlerden perşembe 
biraz daha kırılganım
söndürmeye çalışıyorum ateşimi 
bir bardak soğuk su ile 
pervasızca buğular yükseliyor nefesimden 
vurgun yemiş bir kere 
közü kalıyor bitti sanılan hikayenin 
kıvılcımları uçuşuyor
bugün günlerden perşembe 
bir sen gerekiyor ki yüreğe can yürüsün 
hüner mi sanki 
bağra ateş koymak 
akrep sokmasından daha beter 
bu karanlıklar
bugün günlerden perşembe 
kaldırımlarda dolaşan soğuk üşütmüyor 
yaşanmış günahların bir tekrarı
kuru ekmek 
bir avuç su 
bir sonbahar görmeden 
solup giden kaldırım çiçekleri
geceler boyu 
küfürler savuran sokak çocuğu 
demir parmaklıklara hayalleri takılan 
bir yetim bir öksüz gibi 
merhamet dilencisi olmak yetmiyor
yıkıntılar arasında gözlerinden ateşi çalınırken 
hangi ölüm 
daha beter korkutur ki 
bugün günlerden perşembe 
eski şarkıların 
o taş plaklara kazınmış cızırtıları arasından 
bir kış gecesine kurban gidecek yürek 
bir şarkı sonrası 
bulutları kararır gökyüzünün
gözyaşları anlamsız 
bugün günlerden perşembe 
kaldırım dipleri ıslak
umutlarımı salıyorum 
ıssızlığa
sessiz adımlarım 
bir cami avlusunda
üst üste yığılmış taşların arasına 
sıkışmış sesimin yankısı
bugün günlerden perşembe
avuçlarıma bir damla gözyaşı katıyorum 
gayri ihtiyari 
yüreğimin yangınında nemlenen 
dünü unuttum artık
şimdi bir yağan yağmurlar 
bir de dualarım var benim 
redfer
Kayıt Tarihi : 25.12.2016 16:27:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!