Ufak bir kız çocuğuydum ilk beklediğimde seni,
Ellerim küçücük,saçlarım belime dek lüleli,
İlk duyduğumda radyodan 'gece gözlüm'lü sözü,
Olmaz dedim, 'yar bakışlı gece'olmalıydı özü,
İlk diktiğimde ufka gözlerimi,
İlk sevdiğimde yağmurdan buğulanan pencereyi,
Bebeklerim vardı benim yanımda,
Varsın kırık olsun kolu çok mu umurumda,
Benim sana giden yollara umurum vardı.
Çocuktum,heyecanım oyunlardan yanaydı,
İlk körüklü otobüs durduğunda durakta,
Hadi in dedi içim sana,
Hadi in de yeni oyuncak gibi,
Yeni oyun gibi gel.
Gelmedin....
İlk anladığımda bir oyun olmadığını kitaplarım vardı,
Kimse anlayamazdı ama kitaplara tutkum yalandı.
Benim 'arkandayım' yazılı bir kağıda tutkum vardı.
Bilemedim o zaman,tüm arkama bakışlarım boşaydı,
Hangi sokağa sapsam adı 'Daha Zamanı Var'dı.
İlk öğrendiğimde okumayı,yazmayı,
Arzum o buğulu pencereye adını yazmaktı,
Yazamadım çünkü tek bildiim sevdamdı.
Kimse anlatmadı,bir önemi yoktu okumanın yazmanın,
Eğer kimliğini bilmiyorsan alnına yazılanın.
İlk sevdalı hikayeyi okuduğumda kitapta,
Hadi oku dedi içim sana,
Sen de oku da yeni bir roman gibi,
Bir sevdalı gibi gel.
Gelmedin....
İlk cemre düştüğünde gönül bahçeme,
Senin adını koydum yanmaktan kızaran güllerime,
Sırf mevsim geçip,adın solmasın diye,
Yeni günler ilave ettim takvimime.
Anlamadım o zaman,güneşten mi sevdadan mı?
Hiç o kadar terlememişti yaprakların avuçları...
Biliyordum,ölümden beterdi susuzluk
Ve akşam sefasında geceden kalma uykusuzluk..
Ama eğer sana ise bu berraklık,bulutsuzluk,,
O zaman yakışmazdı kelebeklerime umutsuzluk..
Dedim hadi doğ yine!
İster bir gün olsun ister bir gece!
Bir kelebeğin alabildiğince rengiyle,
Bana bir umut gibi,bir ilkbahar gibi gel...
Gelmedin....
İlk farkına vardığımda aynaların sırrının seninle boyandığını,
Anladım hangisine baksam suret ben,asıl sen olacaksın aynada,
Hep güzel gösterecek beni giydiğim,takındığım,
Hangi zinet olursa olsun,parlayacan sen olacaksın boynumda.
'Zinetim! Bekletme! 'dedim,beklemeye düşman oldum,
Tek sana uyansın diye gönlüm,alarmını sana kurdum,
Akrebimi aşka mıhladım,gözlerimi aynaya..
Yelkovanın düşmanlığı ne sana ne bana...Sevdaya....
Beklemedi,sabretmedi,akrep kadar olamadı..
Ben sana,akrep yelkovana meftundu,duramadı..
O da uydu sevdalısına zamanla..
Hadi gel dedim bu çifte inatla,
Sana çeyrek vardı bekledim,senden çeyrek geçti,yıl geçti....
'Olsun benden geçmedi'dedim bekledim...
Gelmedin...
İlk farkettiğimde tüm farkındalıklarımın boş olduğunu,
Anladım 'sensizlik'davasında hükmüm müebbet..
Ve görmeden şerefine ayırdığım sabrımın dolduğunu,
Bana gelen her yoluna zift olmuş muhabbet...
Ömrüm! Sen ki ezelden bir selamdın bana,
Tüm selamlarını geri al,git,yazıktır bu cana.
Ben anladım,bu sevda boş,beklemek yalan...
Her nöbetimde sarhoş birkaç cümle senden kalan...
Bu şiir eksik,bu şiir garip,bu şiir senle tamam...
Sitem değil inan..
Anladım yüzüme değmeyecek gözlerin..
Seni beklerken soldurduğum güllerin,
Günahı bana yeter,sen var git ellerin...
Sen var git ol ne isterse keyfin...
Ben saydım ki sen dünyaya.....
Gelmedin....
Üzülme!
Nasılsa artık buğullanmıyor pencere.....
Ve ben çıldırasıya istemiyorum adını yazmayı...
Kayıt Tarihi : 4.11.2008 15:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu şiirin her harfi benden bir parçadır...çocukluktan yaşlılığa beklemenin ıstırap dolu devresini anlatmak istedim..umarım baiarılı olmuşumdur..

TÜM YORUMLAR (6)