Beni duyun, beni dinleyin,
Uyuyor musunuz, ey Samsunlular?
Vefasızlık trenine binmiş, böyle nereye,
Nereye gidiyorsunuz ey komşular?
Hani umutlarımız, arzularımız,
nerede kaldılar,
Hikayelerimizi, masallarımızı, şiirlerimizi, şarkılarımızı,
Sevdalarımızı kimler çaldılar?
Doğduğum yer Hastanebaşı,
bahçesi Deli koğuşu,
Bu bahçede bitmezdi,
delikanlıların kız yüzünden döğüşü,,
Herkesin bir sevgilisi vardı,
Zengin, fakir fark etmez,
Platonik, temiz ve düzgün ilişkiler,
fark etmez yaşı,
Uyanınca sabahları,
oksijenden sarhoş olurduk,
Çıkınca evlerimizden,
deli dolu, çocuksu,
bir solukta kendimizi,
Unkapanında bulurduk...
Gırgırın bini bir para,
Unkapanı’nda, hanlarda,
Hayat fışkırırdı ruhundan,
zayıf bedenli, güçlü ruhlu, insanlarda,
Fakir ve hasta bu insanlar,
Gah gülüp, gah ağlayarak,
Tüketirlerdi her gün bu yolu,
Birbirlerine destek sağlayarak,
Mutlulukla bitmezdi,
her zaman, hikayenin sonu,
Arada yakalanırdı,
Kalabalıkta, iş üstünde cepçiler,
Kurtulmak için polisten ve halktan,
ne diller dökerdiler, ne diller...
Ne oldu bize bugün,
O, günleri unuttuk,
Hanları yıktık,
Pazar yerlerinin yerine,
beton yığınları koyduk,
Çoktan ölmüş köşedeki hamsici,
Daha da dikleşmiş,
Unkapanı’nın yokuşunun, kankisi!
Menfaat hastalığına tutulmuş,
tüm aşkım, arkadaşlarım,
çıkmaz sokağa dönmüş,
Sevgiye çıkan yollarım,
Nerede aç, açık, akıllı, kaçık,
göz açık, çalışkan Samsunlular?
Yabancı olmuş doğduğumuz şehir,
Doldurmuşlar, varoşlara, kim onlar, bunlar!
Sahillerimiz bizim değil, parklarımız yabancı,
Bizi almışlar bir başka şehre koymuşlar,
Bir başka şehrin insanlarını da Samsuna!
Görünce aynada,
Resmimizden kaçıyoruz,
Şimdi samsunlular olarak,
başka masalda yaşıyoruz...
Susmalı mıyım?
ruhumun hiç neşesi yok,
Mecidiye yok, çiftlik yok, Unkapanı, selahiye yok,
Bütün caddeler susmuş,
ağaçlar çığlık, çığlığa,
Her tarafında doğduğum şehrin,
beton yığınları,
Gökyüzü susmuş, deniz susmuş,
bahçeler sararmış solmuş,
Neydi Allahım bu samsuna rengini veren,
Bitmiş demek ki candan, canandan önde gelen...
Sene bindokuzyüz bilmemkaç,
gökyüzünün rengi yok,
Gönüllerde bahar bitmiş,
şarkının, türkünün tadı yok,
Yabancılaşmış herkes,
Her şey kendisine ve çevresine,
Yıkıyorlar maziye ait ne varsa,
mezarlıklar gidiyor bir bir,
Yıkmadıkları yalnız camiler kaldı,
onlarında ömrü ne kadar kimbilir?
Samsun dendimi Allahım;
aklıma gül, bülbül, sevgi ve vefa gelirdi,
İşte bu kardeşiniz sırf bu yüzden delirdi...
Samsun 1990
Kayıt Tarihi : 8.6.2016 10:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Doğduğum yer Samsun Hastanebaşı Mahallesi...
![Mehmet Arslan 3](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/06/08/bu-yuzden-samsunlular.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!