Yüreğimizde sevgi var
Gönlümüzde muhabbet var
Tüm dostlara çağrımız var
Bu yola gönül veren gelsin
Kardeşliktir amacımız
Gönülleredir çağrımız
Sevgi taşır yüreğimiz
Bu yola gönül veren gelsin
Dostluğumuz daim olsun
Gönüllerimiz bir olsun
yürekler sevgiyle dolsun
Bu yola gönül veren gelsin
İmanlı yüreklerimiz
Kalptedir dileklerimiz
Sevgi dolu umutlarımız
Bu yola gönül veren gelsin
Tüm sevgiler gerçek olsun
Gönüllere huzur dolsun
Hoş görü çağrımız olsun
Bu yola gönül veren gelsin
Kalplerde saadet olmalı
Haklının yanında kalmalı
Aleme mutluluk salmalı
Bu yola gönül veren gelsin..............Ali Aksın
Fatma Zehra Özen
12.07.2011
Fatma Zehra ÖzenKayıt Tarihi : 11.7.2011 01:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Günümüz dünyasında en çok dile getirilen birkaç sözcükten birinin de hoşgörü olduğunu düşünüyorum.! Hoşgörünün eksik olduğu birey ve toplumlarda, yaşamın sürekli çatışma ve kargaşaGünümüz dünyasında en çok dile getirilen birkaç sözcükten birinin de hoşgörü olduğunu düşünüyorum.! Hoşgörünün eksik olduğu birey ve toplumlarda, yaşamın sürekli çatışma ve kargaşa içinde sürdüğünü görüyoruz. Hoşgörüyü kavramak, yaşamak ve yaşatmak için bilgi, sevgi ve çaba gerekir. Çünkü hoşgörü bireyin kendini psikolojik, sosyal ve felsefi olarak bilinçli bir şekilde kavrayabildiği oranda oluşabilir... Sonuç olarak hepimizin, her dönemde hoşgörüye gereksinimiz var. Sevgi arttıkça hoşgörü, hoşgörü arttıkça sevgi gelişir. Bazen ikisini birbirinden ayırmak zorlaşır. Fakat empatideki akılsal ve bilimsel temel, hoşgörüyü bilinçli olarak kavramamızı sağlar... peygamberimiz Hz Muhammed s.a.v içinde sürdüğünü görüyoruz. Hoşgörüyü kavramak, yaşamak ve yaşatmak için bilgi, sevgi ve çaba gerekir. Çünkü hoşgörü bireyin kendini psikolojik, sosyal ve felsefi olarak bilinçli bir şekilde kavrayabildiği oranda oluşabilir... Sonuç olarak hepimizin, her dönemde hoşgörüye gereksinimiz var. Sevgi arttıkça hoşgörü, hoşgörü arttıkça sevgi gelişir. Bazen ikisini birbirinden ayırmak zorlaşır. Fakat empatideki akılsalAllah’a sonsuz sevgi besleyelim Onun adına insanları sevelim Onlara sevgi ve saygıyla davranalım Bu insanlığın da gereğidir Peygamberimiz, “Küçüklerimizi sevmeyen, büyüklerimizi saymayan bizden değildir,” buyurmuştur İnananları, sevgi karşılıklı bağışlama ve şefkatte bir vücuda benzetmiş, vücudun bir yerindeki rahatsızlıktan dolayı bütün vücudun rahatsız olacağını belirtmiştir O sevgiyle insan, daima insanların yardımına koşar O sevgiyle canlı cansız bütün yaratıkları sever O sevgiyle güçlükler yenilir, İşlerin üstesinden gelinir O sevgiyle insan hayata bağlanır Yerinde kullanılan sevgi insanı başarıya ulaştırır Nerede bulunursak bulunulalım; sevgiyle yaşayalım, sevgiyle davranalım, sevelim sevilelim Şefkat de sevgi kadar önemli Hz Ömer, çocuklarına sevgi ve şefkat göstermeyen bir vali adayını vali yapmaktan vaz geçmiştir İnsan sevmeli, saymalı, acımalı ve şefkat duymalı Şefkat sözden daha tesirlidir Çoğu zaman sözün başaramadığını başarır “Şefkat, öyle bir dildir ki, sağırda işitebilir, kör de okuyabilir,” der Gönül almanın, tesirli olmanın yolu şefkatli olmaktan geçer Şefkat asileri bile yola getirir Büyüklerin şefkati nicelerini bataklıktan kurtarmıştır Dale Carnegie ne güzel ifade etmiştir: “Zekanın karşısında insan eğilir İyi davranış ve şefkat karşısında ise diz çöker” Gönüllerde taht kurmak istiyorsak her zaman şefkatle davranmalıyız... HOŞGÖRÜ Hz İbrahim, misafir ağılamasını gerçekten çok sever onlara ikramda bulunmaktan ayrı bir lezzet alırdı.evinde misafir olmadığı gün yok gibiydi. Yine birgün evinde bir misafir ağırlıyordu.Üstelik oldukça yaşlı biriydi her zamanki gibi güzelbir sofra hazılamıştı.Yemek bittikten sonra dediki “Artık Rabbimize dua edebiliriz. Yaşlı adam beklenmedik bir cevap verdi. “Ben dua yapmam” Hz İbrahim adamın bu sözüne çok şaşrıdı. “Yani şimdi dedi”Bunca nimetleri verene Rabbimize şükretmeyecekmiyiz Adam,Müslüman olmadığını söyleyerek kararlılığını gösterince Hz İbrahim dayanamayarak “Rabbime olan nankörlüğün karşısında seni fazla evimde ağırlayamam”dedi Ve adam kalkıp gitti Hz İbrahim adamın bu davranışını hala içine sindirememiş bir haldeyken Allah ona seslendi “Ey İbrahim bu hal ne ha! Misafirini niçin kovarsın? Ben o kuluna tam yetmiş yıldır tahammül edip,bütün nankörlüğüne rağmen rızkını aralıksız gönderiyorum.Ama sen ona bir gün bile tahammül edemedin. Hatasını anlayan İbrahim derhal dışarı koştu ve ihtiyarı yolda yakaladı.olup bitenleri anlattı ve özür diledi Tatsız olayın bu şekilde neticelenmesi, ihtiyarın da hidayete ulaşmasına vesile oldu Karşındaki kafir bile olsa, ahlakını güzelleştir ki, İyiler gurubuna girebilesiniz Bir mü’min, bütün varlıklara ve özellikle insanlara sevgiyle yaklaşmalıdır. Nitekim Yunus Emre, Yaratılmışları severiz, Yaratandan ötürü, diyerek bu gerçeği dile getirmiştir. sevgi ve saygıya muhtacız. Dirlik ve düzen, buna bağlıdır. Sevgi ve saygı olmadan birlik ve beraberlik, birlik ve beraberlik olmadan da, maddi ve manevi kalkınma olamaz. Rabbim hoşgörülü olabilmeyi hepimize nasip etsin... Fatma Zehra Özen
![Fatma Zehra Özen](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/07/11/bu-yola-gonul-veren-gelsin.jpg)
Tabii ki gönül veren gelsin... Sevginin gücüyle ne aşılmaz ki! Daima güzel günlere...
Bu güzel çalışma ile karşılaştım.
Tebrik ederim
Yaşayacaklarınız,
Yaşadıklarınızdan daha renkli,
Daha hareketli,
daha bereketli
Geçmesi temennisi ile Doğum gününüzü tebrik eder
Sağlık
Afiyet
Başarı dolu bir ömür
Yüce Rabbimden niyaz ederim
Osman ERDOĞMUŞ
SAKARYA
YÜREĞİNE SAĞLIK
BEĞENİYLE OKUDUM
10 + ANT+SAYGILARIMLA ESEN KALIN
TÜM YORUMLAR (48)