Bu yol uzar şimdi
Uçurumun kenarı yüksek,
Alçak adımlar lazım bana
Bir adım sonrası hicran ise bu yâr-a-dır, sızı tepe taklak.
Bu yol uzar şimdi
Yüksek zirveler sisli bir yalnızlık topluyor içinde, boşalırsa yalnızlık, kuytu kalabalıklar doğuracak dağbaşı.
Küçük adımlar büyütüyorum, küçük yalnızlıklar ve kuytu kalabalıklar.
Bu yol uzar şimdi
Bütün vesayitler gitti, koltuklar boş. Gelmiyor son yolcu...! gittiği yerden.
Bir umut işte
Salı'ya az kaldı, salıncaklar bir ileri, bir geri.
Bu yol uzar şimdi
Köhne bir saplantı var gecenin bekçisinde, çekirge senfonisi ve onu bozan düdük sesleri.
Kandillere gök yüzü seriyor ay ışığı, çoban yıldızı kavalını düşürdü, koyun meler şimdi.
Bu yol uzar da uzar
Küçük adımlar koşar büyük parkurları, hedef sırat'ta bir köprü. Sevabını düşürdü günah keçisi, cehennem yürek yangını. Sur çalar, düdük çalar, kaval çalar gönül kalır onuda hırsız çalar.
Bu yol uzar da uzar yani.
Barış KUL.
Kayıt Tarihi : 29.9.2020 20:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Barış Kul](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/09/29/bu-yol-uzarda-uzar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!