Bu defa hazırım
Birkaç defa yordum seni fakat
İnan bana bu sonuncusu
Bu defa basıp gideceğim
İlk gelen uçakla
İlk kalkan vapurla
İlk geçen otobüsle
Ve hayatına ilk giren kişi,
Beni fark etmeyecek bile
O geldiğinde, gideli çok olmasa da
Yıllardır uğranmamış bir dağ evi gibi
Boş, dağınık ve birilerini bekleyen bir kalple karşılaşacak
Giderken hiçbir iz
Hiçbir kalıntı bırakmayacağım.
En fazla gittiğim gece maziyi düşünür
Ya buruk bir tebessüm..
Beklide birkaç damla yaş…
Sonra ne hayalimi göreceksin
Ne adımı duyacaksın
Yüzümü hatırlamayacaksın bile
Boyum kaçtı
Şişman mıydım zayıf mı?
Gözlerim ne renkti
Ne yer ne içerdim
Nerede otururdum
Var mıydım yok muydum?
Sadece bir gece hatırlayacaksın
Ertesi gün doğan güneşle birlikte
Yeni hayat
Belki yeni aşk
Beklide..
Bana ne kimim ki ben
Niye düşünüyorum ki
Sen beni hatırlamazken
Neden seni görüyorum her yerde
Neden her durakta bekliyorsun
Her parkta salıncağa biniyorsun
Neden
Neden çıkmıyorsun hayatımdan
Sana en son elvedayı ben etmiştim
Sende;
‘’ Gidene gitme der miyim,
Terk edip gideni ben ister miyim’’
demiştin..
Merak etme yeni gelen kişi
Bir zamanlar orada benim olduğumu hiç anlamayacak
Zaten istenmediğim yerde de duramam
Ki…
İşte bindim bir uçağa
Yendim yükseklik korkumu
Bulutların içinde, kuşlar gibiyim
Göç ediyorum…
Kim bilir nereye…
Az kalsın kaçırıyordum vapuru
Neyse ki yetiştim
Dalgaları yarıp geçiyoruz
Adeta bir balık gibiyim
Bir olta çekiyor,
Nereye bilmiyorum..
Son kalkan otobüse bindim az önce
Bilirsin ki trafiği seyretmek çok hoşuma gider
Vızır vızır geçen farklı hayatları seyrediyorum
Cam açık, yağmur yağıyor saçlarıma,
Islanıyorum
Hayatla ölüm arasındaki ince çizgi bu olsa gerek
Son nefesimi verdim az önce, artık yaşıyorum
Bir hayat daha geçiyor önümden, alışamıyorum…
Bir tepeden seyreder gibi güneşin batışını
Yavaş yavaş kaybolup gidiyorum kalabalıkların arasından…
Bir küçük çocuk çıkıyor karşıma,
Herkes biranda kayboluyor
Bir adam, küçük kızın babası
Sonra bir kadın, dünya harikası
Meçhul bir yolcunun gönül yarası
Kalp ağrısı…
Kayıt Tarihi : 11.3.2006 16:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

----------------
Yok ki vereyim canı cânânım benim
Canımın cananı, meramım benim,
Baktığım her yerde, seyranım benim,
Aşıklar dayanamaz ,hayranım benim,
Mekansız ilde, hem dilde mekanım benim,
Gönül meclisinde, sakisiz şarabım benim,
Senden ayrı gördüğüm, haramım benim,
Dünya sofrasında, yediğim içtiğim,
Cürmüm ile suçum ,günahım benim,
Hak murat eyledi gönül sarayından
Akıl ile bakarsan çıkamazsım haramından
Sanırdın ki hep aldattı harama attı beni
Bu kudret-i nefse, şeytanım benim,
Anladım ki ta ezelden muradın benim
İman diye aradığım ilmi adabım benim
Özümden sövmedim tutmaz gazabım benim
Şimdi saray oldu bana harabım benim
Aleme var muhabbet ile nazarım benim,
Mesleğim sevgi aşk ,yok zararım benim,
Çokluktan kurtuldum, birdir kararım benim,
Ey sofiler iyi anla, put olmasın mezarım benim,
Deryada damla diye, baktığım ummanım benim,
Her yerde baha bulan, inci mercanım benim,
Nalan iken mest olduğum sultanım benim
Bu lütfa şükür yetmez ,Gufranım benim,
Zahirde sen batında sen
Çoklukta sen yoklukta sen
Evvelde sen ahirde sen
Gönül ile alemde devranım benim
Varlıktan yol bulamadım ırmaktan ummana
Çokluktan seçemedim gülşeni seyrana
Selam verdim soyunup gelen üryana
Varlık ile çokluğun fakiri üryanım benim
Açıldı nazargâh cümlesi hu şimdi Allah,
Bu sırrın eri Hu dadır, daim zikrullah,
Alem-i cihan vechi nur,gayrı kıblegâh,
Yokki canım vereyim canânım benim .
Ali rıza’yım pirimden destur aldım
Çoktan üçe üçten ikiye daldım
Surette insan sırette maldım
Murad ile birde kaldım sultanın benim
TÜM YORUMLAR (1)