Yine ne çok laf ettim,
ne yordum seni ve kendimi..
Haklısın,
keşke bir miski amber kokulu kara taşa
değişseydim ahengini..
Dillerimde lâl olsaydı...
Aslında hep diyorum
gözlerin güneşi hiç çağırmasaydı.
Her yer karanlıkken ki gibi,
bakışlarımız yine öyle etkisiz,
öyle donuk kalsaydı..
Kapılmasaydık...
Düşlenen bir gün olsaydı yine
beklenen bir dem..
Umut bir ayağı kapıda duran
güzide meltem..
Arada bir estikçe sîneye dolsaydı..
Böyle yanılmasaydık...
Sen içime işlenen
sedef hiç olmasaydın..
Ben aklınca dışlanarak hedefte,
an be an durmasaydım.
Bir yüz görümlüğü
gülmeseydin yüzüme..
Böyle arafta kalmasaydık...
Desene neden olsun..
Neden talihimiz
beş para etmezken eder olsun.!
Varsın sağ gösterip sol vursun felek.
Varsın sonumuz yine keder olsun..
Sen iste hüznün kızı.!
Sır olsun, elem olsun..
Dil, mürekkebi kuruyan
kuş kanadı kalem olsun..
Ser serçe parmağını serçe parmağıma
Olur da yine aklına gelirsem
bu son olsun.
Kayıt Tarihi : 10.3.2024 00:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
21/03/2021 - 21:21

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!