Bu sokağın dükkanları Şiiri - Yorumlar

Beşikten mezara 1 nolu dükkana muhtacız hep ama o dükkanı mühürlemeye çalışan arabozucu nifakçı şeytanlar var.Sevgi fidanlarının yerine nifak tohumlarını ekmeyi yeğleyen yürek yoksunlarını elemeli sokmamalı gönül hanesinden içeri.Kutluyorum Cevat hocam şiirinizi.Tam puan selam ve hürmetlerimle...

harikasınız üstadım
çok güzeldi saygılar usta kaleminize

Bu sokağın dükkanları


sol kaldırımında ağır adımlarla yürümeye başladığım bu sokakta;
Tamam biz de yürüyelim bakalım nelerle karşılacağız yüreğim ve ben demek istedm :)
Kaptanımız bizi hangi serüvene uçuracak bakalım ..
derin denizlere derin düşüncelere ... ve sanırım yine açık denizlere doğru diye de bitireceğiz ..
evetttt ....
yola çıktık...
ne görmüşüz bakalım ... ve biz ne hissetmişiz .. kar da yağıyor ama değer sanırım böyle karda yürümek dükkanların vitrinlerini kapatmadı ya .. dimi bahaneye gerek yok soğu da işlemez sıkı giyindik ..
yürüyoruz .. :)

***********************************
... bir numaralı dükkan: boş
kepengi henüz kilit tanımamış ve hiç el değmemiş kocaman bir alan
buna ister hayal de ister kendin için ilk yalan, ama asla aldırmadan
oyuncak ve kitaplarla doldur her köşesini, sevgi ve bilgi kaplasın içini
duvara da bir fotoğraf asarsın, hani o gülerek bakan, üç yaşında olan
***************************************
vayyyy ne güzel evet hayal ettim çok kısa olsa da şirin devamını opkuyabilmek içn çok uzun zaman bırakamadım hayale ama biliyorum ki bundan sonra her boş gördüğüm dükkanda benimmiş ben tutmuşum gibi hayal edip ki aslında hayallerimin sıralamasında var kitap dükkanı .. bol bol kitap heryerde ben de hem elaman bekliyorum hemde bol bol okuyorum hatta hangisini okyacağımı şaşırıp liste yapıyorum .. sonra ondan da vazgeçiyorum oı gün içmden hangisi beni çekerse hangi bölümden okumak istersem diyorum .. ama bazne hepsini okumalıyım diye bir açlık savaşı veriyorum ... sabah gündüz gece dükkanın kapısını da kapatıyım zaman da benim olsun ..
valla böyle bir hayalm var da ...
işte şimdi seni okurken depreşti yine ...
:))
haklısın ama oyuncaklar olursa arada akalbilirim üç yaşında ki çocuk gülümseyen çocuklar derken bilmem ki kitap sıralamada belki ilkden ikiye düşebilir
ama olsu derim olsun ..
bak oyuncak olayı da güzel düşünsene annaler geliyor çocuklarınıı serbest bırakıyor kmse kızmıyor elleme oynama dokunma demiyor .. ya aslında bedava olsa yok orda oyunasalar diğer çocuklarda oynayabilse .. ne bilyim ya .. bak nerelere gittim aaaa
hele gülümser yüzlü duvara asılmış çocuk varsa
ne diyim bak mantıklı olan ikisi de yok üçü kitap çocuk oyuncak ...
du kafam karıştı ya .. çok konuşuyorum dimi dedim sana beni yanına alma çenem dırmaz
dur kafam karışmadan ..
nerde kalmıştık Usta ..
hah kitapları nasılsa okuruz ama çocuklar oyuncaklar gelecek için gerekliii
onlara daha çok zaman ayırmamız gerekitğini unutmayacağız ya ne kadar çok onlarla olursak .. dükkandan bahsdyoruz bliyorum ama ben istiyorum ki kapı kocaman olsun kapının üstünde yada dükkanın albenisii öyle güzell olsun ki çocuklar analarının ellerinden çekiştirerel zorla bu dükkana soksunlar sonra tüm gün analar kitap okusun ama evlatlarınla da ara ara oyasınlar çocuklar hep oynasın ama kitapların bir bölümü de onlara kocaman resimli kitaplar olsun ..
neyse ..
oo nerelere gittik du geliyorum bekleeeeeeeeeee ...
çıkamadık ki burdan :))

**********************************************
/siz kimsiniz, çekin aç bakışlarınızı, bu dükkan benim, siz kimsiniz…/

... üç numaralı dükkan: fotoğrafçı
vitrin içinde çerçevesiz ve kucaksız bir çocuk, ne de güzel gülümsüyor
*****
gülümserler çocuk onlar ...
:)) gülümse dersin gülümser.
*************************
rengi uçuk betonda perçin yemiş sanki, zamanın adımları yürümüyor
kıpırdama ve buraya bak demiş belli ki fotoğrafçı, şimdi kuş çıkacak
çocuk o günden beri hep aynı yere bakıyor ve çıkacak kuşu bekliyor
**********
bazne de kobay gibi .. yok ağır olur limdi bu söz ..
ama hep büyükler demedi mi hala da onlar diyor neyse
ne alaka demi resimden bahsediyoruz da işte sözlerin acık dokundu ondandır hüzünlü geldi .. rengi uçuk ve devam eden sözlerin ve bilyiyorum ki bedava değil o sözlerin içi dolu ya da bana öyle geldi belki o yüzden öyle dedim .. dee...
tamam .. nerde kaldık devam edelim ...


**************************



/sen kimsin, ölü sığırcık yavrusuna gözyaşı döken çocuk, sen kimsin…/
*******
dedim yaaaa a:((
**********************
... beş numaralı dükkan: oyuncakçı
üst raftakini gösteriyordu naylon torbadakini, onu değil, yanındakini
istediği bu küçük sarı sandaldı işte, ama neredeydi bunun kürekleri
bir adaya doğru yol alırken, onun için yaratılmış bütün açık denizlerde
dünyanın tahliye kanalını açarsa birileri, gene de batmazdı değil mi
*****
sizler bizler olduğumuz sürece batmaz batmayacak da ...sandalın kürekleri bizim yüreklerimiz ...
çünkü

kalpler attıkça ve yolumuz açık denizlere doğru ileri olduğu sürece de devam edecek ...
bizler bitince herşey zaten bitecek ...
************************
/nerdesiniz, ölü mum ışıklarının parlak yakamozları, siz nerdesiniz…/

... ondokuz numaralı dükkan: kitapçı
bir taraf felsefe ve düşünce, öte yanda her kitap matematik üzerine
ve tam karşıda ise, aşk’a adanmışlar dışında, başkası ilişmez gözüne
memleket ve idealler, barış özlemi, yani yaşanacak bütün sevdalar
yürek yaraları da dahil orada işte, hepsi bir kitabın kapak resminde
********************************
Resmin içndekler yaşanmışsa bellekte yazılıdır zaten ...
Yürekte bellekte yazılı ise kitapların içinde olması ya da yasaklamaları o kadar sorun olmamalı dimi ne biliyim .. demokrasilerde çare tükenmez bugün en kıymetlilerimiz elimizden alınıyorsa demek ki neymiş buldum mu beyinde arşiv yapacağız .. ne olur ne olmaz yok edilmesini istemiyorsak bazı değerlerin bizlere ışık olanları hatmedeceğiz .. ..
bak ben bu konuda endişelerim olduğu için ...
Atatürküm hakında ne varsa biriktiyorum yüreğimde beyinm de mesela yanii
varsın sadece kapakta olsun o resim çok çok şey ifade edebilir ressamın tablosuna bakar bakmaz görüdüklerimiz gibi ..
.............................

/kim çekti tetiği, vitrinde yekpare bir kurşun deliği, kim çekti tetiği…/
***********************************************************
...otuzbeş numaralı dükkan: meyhane
burası düşünmek mekanıdır, yolun yarısında eyvallahsız gidenleri
ihanet pususunda ölenleri ya da kendini ölüme mahkum edenleri
belki çekip örtüyü her şeyin üstüne, bakmak sevgilinin gözleri içine
yaşanmışlıkları orada yaşamak gibi ve elbette ki yaşanacak günleri
**************************

bilmiyorum hiç gitmedim ama öyle bir anlatıyorsun ki ne biliyim isterdim ama yeri salaş bir yer olsun balık deniz yorub koksun mesala .. öyle kapalı dükkan olmasın tıkış tıkışda değil ne dediğimizi e söylediğimiz duymalıyım gözlerin ne dediğini de anlamak için sessiz olmalı demi
belki fonfa hafifi hafifi bir müzik ama arabesk olmasın :))
olmadııı diyonuz da olur neden olmasın ya meyhane deyince aklıma damar şarkılar jiletler geliyor
eh bilmiyoruz dedik ya
fazla konuşmayayım bilmediğim konu
:))
eeee

/dinle bak, bütün sesler sanki taş plaktan gelmeye başladı, dinle bak…/
****
valla içime doğmuş sanki bak oldu şimdiiiiiiiiiiiii
inan okuya okuya geliyorum ya kaçırmışım bu kısmı neyse
bu iyi oldu işte
:))

* * *

sol kaldırımda adımlarım hızlanmıştır, yaklaştıkça sokağın sonuna…

... numara plakası düşmüş son dükkan:
kepenkleri yeni tanışmış kilitle, kim bilir içinde, neler-neler saklıdır
ama mutlaka duvarında, üç yaşında gülen bir çocuk fotoğrafı asılıdır
günde iki kere değil, bozuk saat yaşamda bir kere gösterir doğruyu
demek ki şimdi bu kaldırımdan ayrılmak ve karşıya geçmek zamanıdır

/yoruldun mu, yolun tam yarısı işte bu son dükkandır, yoruldun mu…/


Cevat Çeştepe
****
çok güzledi gecikmiyim diye burda nokta koymak zorundayım bizimkiler geldi sıcak çorba isterler ..
neyse
çok çok güzeldi teşekkürler Kaptan yüreğin dert görmesin aslında finale de bişeyler yazmak istedim ama ..
neyse gelir o so kımı da dolrurum birileri kızmadan kaçıyım ben ..:)
sevgiyle sağlıcakla kal
devamını diliyorum ..
yüreğin dert görmesin kaptan ..

o marketleri..
süper marketleri..
süper süper marketleri..
hiç sevmedim sevmeyeceğim..
ben bakkalımızın veresiye defterini bile özledim..

Duygu ve düşüncelerini kelimelerle en iyi süsleyen değerli şair, nedense uzak kaldım şiirden, ne yazmak, ne de okumak için güç bulamaz oldum. Bir beyin yorgunluğu mu, yoksa yaşamın kesif bir sisi miydi üzerimde dolaşan anlamadım!.. İşte bu yüzden de güzel ve değerli şiirlerinizi (bu arada diğer şiir dostlarımı da okuyamadım yalnız sizi değil) okuyamadım. Eksikliğini yaşadım ama dokunamadım işte...
Daha önceleri de söylediğim gibi siz yazmak için yaratılmışsınız. Olağanüstülüğü bize tanıtmak için şiir yüklenmiş gönlünüze...İyi ki varsınız, iyi ki şiirdesiniz...Candan tebrikler...

Bir şiir ama güzel kaleme alınmış bir şiir,her dükkanın ayrı özelliği ve güzelliği yansıtılmış dizelere,emeğine yüreğine sağlık,saygılarımla

Hayat yolumuzdaki çeşitli safhaların herbiri bir dükkanın içinde gözlemleniyor. Anlatım sayın ustanın her zamanki hali ama konu şiirin akıcışığına pek izin vermiyor. Ara dizeler ise herbiri bir başka şiir olacak kadar kuvvetli. Sayın ÇEŞTEPE çok yeşekkür ediyorum böyle güzel bir bakış açısını şiir olarak bizlerle paylaştığpın için.
Tam puanım ve antolojim.

dükkanlar ve vitrinler
muhasebesinin yapıldığı meyhaneler
yüreğinize sağlık
evet hepsi kitabın kapağında
tebrik ederim

severim sokakları kaptanım... yüzler cizgiler bilindik yosmalar ve ara sokaklarada saklanmış hayatlar... belden yukarı düşünemeyenler için zoor da olsa sokaklar sıcaktır kar düşse de omuzlarına....

sizin sayfanızda şiir okuma günün hoşluğu
teşekkürler
namık cem