_Yokluğunun seherinde mavi rüyalar gördüm, deniz ağlıyordu.
Uzlaşmıştı köpükler. Yunusların dilinde tutkumuzun cümleleri vardı.
-
Aşk ın fersahında sensiz dönen derin sızıların dilindeyim.
- Bölündüğüm ıslaklığın yürek arasında göz yaşların da ekli. Su,damlalarını avuçluyor, bu sen denizin dalgasında algılarımın frenkasındasın sen çalınıyorsun.
-Çoktan seçmeli düşünüş notasında noksanlarını tümlüyor kavuşmalar. Birbirine kavuşanların Yusuf masalında kendime ölüyorum Seher Yelim.
Haykırdığım yürek galaksisinde sen meleklerin yıldızıydın.Güneşte ve aşktan önce doğardın fanilerime.Muammalı bir iz sürülür ummanlarıma. Burası bulunuşun ve tutuluşun gün_eşsiz kenti.
-Bağrımda gelgitlerin hattı var.Ay ile şem arasında eriyen yeni sevdanın minimize afacanıyım. Kendi aşk küremde,kendi aşk kuryelerine seni sunuyorum. Su ile ay arasına sıkışmış gecelerin kabarcıkları arasında hangi balığın yasını tutayım?
-Hangi balık tavada sana kızarayım? Hangi suçun gemisine bine son Yunus olup yeniden atılayım sevi denizlerine? Valsını kimsesiz bebeklere emanet eden gece yıldızının ışıksız haliyim.
-Aşk beni görmüyor. Aşkın kör gözünden baktım sana. Bu yüzden lal ve helalim sana.Bu yüzden gözden, sözden, senden, benden ırakım.
Susma zamanındasın, zaman ile su arasına sızılarım derlenir.
Uyu bu sensiz gecelerin hecelerinde.Hangi harf seni sözlüğümde, sessizliğimde, hissiz kalışımda tanımlayacak bilmiyorum.
Sözsüz kalışları ört üzerine. “Ben “üşümesin…
Uyu, uyumak aşkın huyuna hayaller derleyen timsallerdir.
Kelebekler sol göğsünde “ tırtıl” halimi anlatsınlar sana.
-Bir gün gelir, bir güne.Bir gün kalır ,bir güne.Bir ölür ,bin güne.
Bu kez, kezaların kezzabından ,azabından kurtulur özleyiş.
Bu kez, bin ben serilir yaralanışın yar düşüne. Bu kez, ben ölür.
-Uçarı heves gizler,en uç atlasların rengine.Beni sana boyar gökkuşağı,aşkkuşağı, vuslat kavşağı.
Bir isteyiş hapishanesidir ben sana betimsel cennetler sunduğum bu uzaklar.Gel gör ki yaşamak ile aşmak arasında kirli çakalların ormanları çoğalır.Beni senden saklar baht ile acılarının tahtı.
-Çık bu el ormanından yarısı kül olmuş bir ömrün ortasında yeniden yeşillenmelisin.
Bu derinlik manzumesinin felsefi tinlerinde teninle, aşk kavlim ciltlenir yürek kitabıma.Seni okur ebabiller, bülbüller, illa ki ben içre bin ötre “ben” ler…
Bu buluşmanın yurdunda üşüyen bir ceylan’a ürkek masallar anlatıyor gibiyim. Oysa sen bu aşkın Manas’ı , uzadıkça yazılıyorsun yaramın def_ terine.
Kendi kalışına sarhoş şimdilerin şimendiferiyim. Raylarında huyların serilmiş.Bu yüzden hızım ile aşk gözümde aynı isteyişin hazı yol alıyor.
-Kelimeler döşenmiş hemzeminlerine. Sirenlerin çalıyor gidenlerin bir daha dönmediği istasyonlara.
-Unutulmayı unutturan yeminlerin Yemen’indeyim. Yolum çemenlere bezenmiş.
-Sade bildiğim bir türkünün sesi yetimlerime tokluk ruhu ısmarlıyor.
- Gidişlerin cin düğünündeyim, senden kalan son sözlerle halay çekiyorum. Yanı başım sana dönen başım ve cinler de öğreniyor seni sevmediğimi. Yol ile aşk bitmezmiş yeni öğrendim .
Dedim ya senin zindanından kaçtım güzeller cennetine.Kimi sevsem senin ananı soruyorlar. Bu anasız, vatansız, aşksız ben’i anlamıyorlar
Ay yüzlüm,seher kokulum.
-Aksileri durulayıp aksine dünlerin dünyevi meşgullerine dalıyorum.
Sözde özneli bir cümlenin mecburi öznesiyim.Sözünde durmayan
kağıda ancak öylesi bir sevda yazılır.
Aşkı imlâyla kardeş kılmaya gerek yok. Asıl ve asil bir Aslı olmadıkça bu yüreğin ilk cümlesine gerek yok başka güzellerin sıralı cümlelerine özne olmaya.
Bu bir sen kitabıdır, Hülagi bile yakamaz .
Hayrettin TaylanKayıt Tarihi : 1.2.2011 13:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hayrettin Taylan](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/02/01/bu-sev-is-i-kimse-bikmaz.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!