Sokağa çıkma yasağına başlamadan bir gün önce paramıza kıyıp da adı sanı küçük bir mahalle manavından aldığımız güzelim karpuzun bu gün kesim zamanı geldi de çattı artık. Ailecek çok heyecanlıyız haliyle, kızımcım, oğlumcum, karımcım ve bendenizcim... Dışı yeşil içi de kırımızı olduğu için, karpuzlar genellikle Diyarbakırsporlu sayılırlar, Adanalı Karpuzlarda vardır ama, onlar takım tutmazlar, bunu da antrparantez küçük bir bilgi olarak ekleyelim...
Gelelim kesim işine.. Tabi ki önce kocaman bir tepsi bir de keskin bir bıçak lazım. O sırada kızımcım ''Canım benim sen şimdi kesilecek misin bizimmmm içiiiiiin.'' diye kendini Kurban Bayramında, karpuzu da kuzu zannedip uzun bir cümle kurup, cümleyi kurulup kurulduğuna pişman etmişse de, cümle bu şoku daha sonra hızlıca atlatmıştır...
Benim ise kafamda akıl almaz sorular gidip gelmektedir ki bir gün öncesinde de muhteşem ve muhterem karpuz bey rüyama bile girmiş, rüyamda da dile gelip ''Kes bakalım kes daha ne kadar keseceksin katledeceksin beni ve diğer karpuz kardeşlerimi.'' deyip bir an da rüyamdan kaybolmuş ve benim de kan ter içinde uyanmama sebep olmuştur... Uyandıktan sonrada bir müddet kendime gelemediğimi, tiril tiril titrediğimi ise kimselere anlatmadım, bundan sonrada anlatmayacağım...
Kesime başlamadan önce de oğlum gitarını alıp tam da Rodrigo'nun karpuz konçerto... pardon gitar konçertosunu çalacakken, benim uyarmamla Azeriye dönmüş ve Fikrimden Geceler Yatabilmireeeeeeem parçasını çalmaya başlamıştır... Tabi ki bu parçanın da tam kesilirken karpuzun hoşuna gidip gitmediğini de bilemiyoruz...
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan
Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta