...dün kanlı bıçaklı olanların bu gün "BARIŞ" ortamının oluşmasından birlikte rahatsız olmaları çok manidardır. Bu duruma dikkat çekmek için kaleme aldım.
Bayrağın şerefi İP’e emanet
Sağ-sol kardeş oldu “bu ne KEYFİYET”
Sarmaş-dolaş bağırırlar nihayet
Bölündük diyorlar “bu ne İHANET”
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Çok güzel yüreğinize sağlık üstadım , beğenerek ve taktirle okuduğum şiirinizi tam puanla alkışlıyorum. Kaleminiz daim olsun.
Yürek sesinizi tebrik ediyorum.
Öz güvenle insanın duygu ve düşüncelerini açıklamasından daha normal bir şey yoktur.
Kimse kimseye bu gün zorla birşeylenr kabul ettiremez.
Aslolan BÜYÜK TÜRKİYENİN şafak emmarelerinin görülmesidir geçmişte elbette kimsenin tasvip etmediği hadiseler olmuştur.Birlik beraberlik içerisinde Barış güzeldir.
”Kırk yıla yakın süredir de maalesef komünist ideoloji ile başlayan, bir bakıma İP’liler ve diğer fraksiyonlarla ortak amaçlar doğrultusunda hareket eden bir PKK varlığı yeşertildi.
“Ah kardeşim ah.
İP’in yöneticisi, başındaki kişinin bizzat terörist başının, çocuk katilinin bir numaralı adamı olduğunu bilmiyor musun?
Onunla çekilmiş videolarını, konuşmalarını hiç seyretmedin mi?... …Hikmet ÇİFTÇİ”
…kıymetli hocam bunları çok güzel naklettikten sonra
“Türk bayrağa sahip çıkmazlarsa, elbette ki birileri sahip çıkar. Bu İP’li de olur, İp’siz de
Güzel de değerli Nurani!..
Burada bir tezat yok mu? İP’liler kimler? Uzaylılar mı? Amerikan veya Rus uşakları mı? Onlar da bir düşüncenin ve siyasi bir partinin savunucuları değil mi? …Hikmet ÇİFTÇİ”
…peki bu size ait iki paragraf TEZAT olmuyor mu?
...şimdide şiire yönelik eleştirinize gelelim.
“dörtlükteki bu tezatlardan sonra, bir de şiir yönüyle şöyle bir bakarsak, daha farklı bir söyleyiş de olabilirdi gibime geliyor… …Hikmet ÇİFTÇİ”
“Koro halde birlikte bağırırlar”
Dizesi:
“Koro halinde birden bağırırlar”
…kıymetli hocam tekrar iyi düşündüm yukarıdaki bizim kurduğumuz mısra hece kaygısı olmasa “Koro hal(İN)de bağırırlar” olacaktı. “birden” birlikte bağırırları her ne kadar karşılıyor gibi gelse de birincil manası “aniden, birden bire” anlamını çağrıştırır.
…o güzel, yol gösterici, eğitici, öğretici gayretinizden dolayı mübarek ellerinizden öper, sağlık ve mutluluklar dilerim.
BU İHANET Mİ, GAFLET Mİ?..
Değerli Nurani kardeşim kendi düşüncelerini güzel bir anlatımla dile getirmişler. Çok da iyi yapmışlar.
Herkes sadece bu şekilde, şiir şart değil, düşünce beyanında bulunsa, ortalığı yakıp yıkmasa, döküp kırmasa; molotoflar, havai fişekler, belediye otobüsü yakmalar, özle otomobilleri ateşe vermeler; polisleri taşlamalar, panzerlerin tepelerine çıkmalar, polislere taş, tekme, sopalarla saldırmalar vs. vs. olmasa…
Kim yapıyor, bütün bunları?
Birileri fişekliyorsa, birilerine maşa oluyorlarsa neden onların akilleri “durun, yapmayın, hak aramaksa, hak aramanın yolu bunlar değil, eşkiyalık, adam kaçırma, asker ve polis öldürme, öğretmen kaçırma; kamu binalarına roketlerle, el bombalarıyla, kanaslarla, keleşlerle, havanlarla saldırmak doğru değil, demek yerine neden ateşe körükle gidiyorlar?
Biz milletçe dünyaya tersinden bakmaya da alışığız.
Bu da bir düşünce ve algı meselesi.
Etki tepki meselesi…
Muhakkak tek taraflı olmayan bir etki tepki…
Lakin tarihteki Kürt isyanlarına bakılırsa etki – tepkinin masumiyeti de, sebebi de, yapılanların hangi maksatlar için yapıldığı da bir kez daha çok açıkça ortaya çıkacak, daha net görünmesine ve düşünülmesine vesile olacaktır.
23 Nisan gecesi ile ilgili çok sıcak bir haber:
“
Dün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında esnafın işyerlerine çözüm süreciyle birlikte Türk bayrakları astığı Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde, gece olaylar oldu.
Göstericiler, İdil ve Nusaybin Caddesi üzeri ile Yafes Mahallesi'nde, yolları kurdukları barikatlarla kapatıp, gösteri yaptı. Göstericilere polis gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti.
POLİSLERE LİNÇ GİRİŞİMİ
Bu sırada göstericilerin barikatlarla sokakları kapattığı Yasef Mahallesi çevresinden özel otomobille geçip Emniyet Müdürlüğü'nün halı sahasına giden izinli 2 polis memurunun çevresi, 20-30 kişilik yüzleri maskeli, molotof ve taş atan gruplar tarafından kesildi. Polis memurlarını abluka altına alan grup, yakma ve linç girişiminde bulundu. Polis memurları da bu durumdan kurtulmak için ateş açarken, yaşanan olaylarda 3'ü silahla, 1'i de bir aracın çarpması sonucu 4 kişi yaralandı.”
Bu haberin bir bölümü…
*
Kim kiminle, neden SAVAŞIYOR Kİ, BARIŞ diyoruz?
Savaş; iki ülke, millet arasında olur. Barış da varlığı kabul edilen ülkeler ve milletlerle yapılır.
Kimse kimseyi başkalaştırmamış, ötekileştirmemiş ki…
Başka da görmek istememiş. Ama birileri hep “BAŞKAYIZ” çığırtkanlığı yapa yapa kendi kendilerinin BAŞKALAŞTIRILMASINI – ÖTEKİLEŞTİRİLMESİNİ istedi ve sağladı. Sebepler çok olabilir, ama sebepten çok çözümler üzerinde durulmalıydı…
Konu çok derin…
Tek gözle, bakılacak gibi değil.
Sadece şunu soruyorum?
Kürt’ün Kürtlüğü kabul görürken, Türk’ün Türklüğü neden barışa engel oluyormuş? Türklük neden bertaraf edilmeye, aşındırılmaya ve hatta silinmeye çalışılıyor?
T.C. “TÜRKİYE CUMHURİYETİ” kimi, neden bu kadar rahatsız ediyor?
“TÜRK” hangi kansızın kanına, hangi imansızın imanına dokunuyor?
*
Türk bayrağa sahip çıkmazlarsa, elbette ki birileri sahip çıkar. Bu İP’li de olur, İp’siz de…
Sen bayrağına sahip çıkıyor musun?
Yüz yıl öncesine kadar zaten kardeştik. Sonra ayrılık, nifak tohumları ekilmeye başlandı. Kırk yıla yakın süredir de maalesef komünist ideoloji ile başlayan, bir bakıma İP’liler ve diğer fraksiyonlarla ortak amaçlar doğrultusunda hareket eden bir PKK varlığı yeşertildi.
Devletin de kullandığı bir yapılanma… Hatalarının bedelini Türkiye ve milletimiz, hepimiz ödedik, ödüyoruz…
Ermeni Taşnak Partisi diyor ki, doğuda Kürdistan(!) kurulursa biz Ermeni topraklarını Kürtlerden geri isteriz…
El âlem, düşmanlar neler düşünüyor be kardeşim…
*
Bunu söylerken de olayların bitmesini istemiyormuşuz gibi algılanmayı hiç istemem. Otuz beş – kırk yıldır kanayan bu yaranın kapanması lazım. Gerçekten bunu bütün milletimiz istiyor. Ben de dâhil, benim gibi düşünen herkes aynı kanaatte…
Bizim kızgınlığımız, isyanımız bu arada, bir vesile ile TÜRKLÜK düşmanlığı yapılması. T.C. düşmanlığı yapılması…
Bunları yıpratmakla, ortadan kaldırmaya çalışmakla barış sürecini nasıl bağdaştırıyoruz?
Bizler mi bir şeylere mecburuz?
Bizler mi TÜRKLÜKTEN ve TÜRKİYE CUMHURİYETİNDEN vazgeçmek mecburiyetinde bırakılarak sözde barışa yeşil ışık yakmış olacağız?
Bu nasıl bir barış şekli?
Türkiye’de Kürdüm demek hak arayışı oluyor, ırkçılık olmuyor; Türk’üm demek –haklarından vazgeçmek şartıyla, Türk kelimesini kullanmamak şartıyla – ırkçılık oluyor, barış istememek ve hatta senin ifadenle İHANET oluyor?
BU İHANET Mİ, GAFLET Mİ?
*
“Sağ-sol kardeş oldu işte nihayet”
Güzel de değerli Nurani!..
Burada bir tezat yok mu? İP’liler kimler? Uzaylılar mı? Amerikan veya Rus uşakları mı? Onlar da bir düşüncenin ve siyasi bir partinin savunucuları değil mi?
Ah kardeşim ah.
İP’in yöneticisi, başındaki kişinin bizzat terörist başının, çocuk katilinin bir numaralı adamı olduğunu bilmiyor musun?
Onunla çekilmiş videolarını, konuşmalarını hiç seyretmedin mi?
Yalçın Küçük’ün de PKK’lıların eğitmeni, teorisyeni, akademi hocaları olduğunu bilmiyor musun?
Gariplik nerde biliyor musun?
Yalçın Küçük’ü de, Doğu Perinçek’i de savunan “Şeytanın Avukatı” yani malum parti…
Kim kiminle kol kola be kardeşim?
Hem bayrak. T:C. Cumhuriyet, demokrasi diyecekler; hem de, komünistlerle el ele, kol kola gezecekler ve sonra da bizler PKK’nin ve BDP’nin yaptıklarını doğru bulmuyoruz diye nutuk atacaklar…
Hani, PKK’li teröristlerle kucaklaşanlar hakkında TBMM’inde DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI İÇİN BAŞBAKAN elinden geleni yapacaktı?
Neden kaldıramadılar?
Barış süreci mi baltalanırdı?
Yoksa içlerindeki belli güçlere mi gücü yetmedi?
Bir gün önce dedikleri ertesi güne değişiyor.
Yarının ne olacağını, ne getireceğini neden açık açık millete söylemiyorlar?
BU ŞARTLARDA KİME, NEDEN, NASIL GÜVENECEĞİZ?
*
Kendini farklılaştırmak BÖLÜNME arzusu değil midir?
1. dörtlükteki bu tezatlardan sonra, bir de şiir yönüyle şöyle bir bakarsak, daha farklı bir söyleyiş de olabilirdi gibime geliyor…
“Koro halde birlikte bağırırlar”
Dizesi:
“Koro halinde birden bağırırlar”
Şeklinde de olabilirdi.
Birden: Birlikte, hep birden, ansızın, bir anda gibi anlamlara gelir.
*
Mademki Nene Hatun’dan bahsediyorsun; Sarıkamış olaylarında ve sonrasında kimlerin nerelerden kaçtığına, kimlerin eşkiyalık yapıp Ermeni, Rum ve gerektiğinde diğer köyleri soyduklarını bir araştırsan…
Kimlerin Zerdüştlük yaptığını da bir görsen…
Bunları da gerçek tarih bir gün bütün açıklığı ve çıplaklığıyla yazacak.
*
Şimdilik bu kadar…
Gerekirse değerlendirmelerimize hem bakış, hem şiir olarak devam ederiz…
Sevgi ve saygıyla.
Dostça ve sağlıcakla…
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Ne desem bilemiyorum Nurani,
Bu gidişler eylemez beni kani,
Elimdende bir şey gelmiyor hani,
Hakka saldım hepisini nihayet.
gönlüne ve yüreğine sağlık beğenerek okudum tebrik ederim...
Bende helalinden bir 9 puan verip kaçayım.Bir puan bana lazım olur neme lazım:))
...kıymetli gönül adamı DEMİRCAN o muhteşem dehana her zaman ihtiyacım var. bunu bilirsin.
...dedim telefonla sorayım, istişare edeyim, bir kaç tüyo alayım dedim ama sonra vaz geçtim. çünkü o zaman bir tek ben yararlanmış olacağım. böyle herkes hissesine düşeni almış oldu.
...en kısa zamanda önerilerinizi gönül gözümle hallaçlayıp değişikliği yapacağım.
...başta size ve tüm yorumcu arkadaşlara (hanımlara-beylere) çok teşekkür ederim
bu ne hainlik aaah.. bu ne ihaneeet
birakmiyor yakaaami.. benim muhaaanet
..tarzin da.. nakarat ile bestelense.. maksimum duzey de istifade edebilecegimiz calisma.. siir olmakla birlikte.. bazi duzenlemeler ile.. gufte haline getirilebilir..
bunun icin de.. dorduncu dize de.. tek notalik.. ses dusmesi bir hece takviyesi ile bertaraf edilmeli.. bolinduk diyorlar.. kisvesine sokulmali.. sag sol kardes olsa bolunduk diye bagirmaz.. demekki henuz kardes olamamislar bu vurgulanmali..
Bayrağın şerefi İP’e emanet
kardes olamadik cunku daha net
sende bir seyler yap tez sut liman et
Bölündük diyorlar “bu ne ihanet”
Nene Hatun görse, öte kaçanlar
Allah yoktur diye nifak saçanlar
su garip vatana yara açanlar
Bölündük diyorlar “bu ne ihanet”
Örtülüler kapı dışı olurken
Sakallı burundan zarzor solurken
Zikir çekenleri zağar bulurken
yatmis uyuyorlar “bu ne ihanet”
İP’le çarpismışlar kafa kafaya
Elde bir bayrak inmişler sahaya
Tükürün nazar değmesin sıvaya
milleti yiyorlar “bu ne muhabbet”
Bankalar hortomla bir bir batarken
Haksız kazançları cebe atarken
Patron Karayip’de keyif çatarken
hic Ses vermiyorlar “bu ne ihanet”
NURANİ’min sırdaşı dövülürken
Bayram da padişaha sövülürken
Mecliste Merveler hor görülürken
Kaçıp saklaniyorlar “bu ne ihanet”
.. tur turev.. olabilir ise de.. bu hali ile bile guzel.. samimi icten.. hos calisma olmus.. yurege saglik kutlarim.. saygilar..
gufte potansiyeline sahip.. okuru adeta buyuluyor.. bestelenmeli saygilar..
kutluyorum çok güzel bir konuyu şiirsel olarak anlatmanız mükemmel bir şiir ortaya çıkarmış.. şiir tadında kalın 10 puan..
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta