Bir varmış bir yokmuş;
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir ülkede “dünyanın incisi” sayılan bir şehir varmış.
Oralı olmak bir ayrıcalıkmış o ülkede.
Kadim bir ırkın mucizeler gerçekleştirerek, gemileri karadan yürütülerek ve büyük kahramanlıklarla elde ettiği bu şehirde binlerce yıl önce yaşayan bir balıkçı varmış.
Toprağı da bilirmiş kökenlerinden dolayı denizi ve denizin bereketini de.
O dönemlerde arada bir uzun kışlar yaşanırmış, sanki hiç bitmeyecekmiş gibi kışlar.
İşte bu uzun ve kasvetli kışlarda insanlar bazısı ürkütücü bazısı mutlu biten eski masalları dinlermiş birbirlerinden.
Anlatılan masalları dinlemeyen ve masal anlatmayan ender insanlardanmış bu yorgun balıkçı. Gel zaman git zaman etrafındakiler konuşur olmuşlar bu balıkçının hallerini ve aralarından muteber birini seçerek balıkçıya göndermişler neden masallara, hikâyelere katılmadığını anlamak için.
Gitmiş sormuş o muteber kişi balıkçıya herkesin merak ettiğini.
Balıkçı bir müddet sessiz kaldıktan sonra
“Ey benim sevgili büyüğüm, ben bu yaşa kadar çok masal dinledim, çok masallar öğrenip anlattım başkalarına ama hiç masal yaşamadım. Tek dileğim odur ki bir masalsı varlıkla karşılaşayım ve yaşadığımı hissedeyim böylece.”
Demiş ve yolcu etmiş konuğunu.
Anlatmakta olduğum bu hikâyedeki balıkçının hayalinde hep bir zümrüdü anka kuşu tanımak varmış.
Günü geldiğinde kendi küllerinden doğacak kadar özel bir masal kuşunun, dünyada tek bir tane kaldığına inandığı kırmızı kanatlı zümrüdü ankanın izini sürermiş.
Masal bu ya; işte o uzun kış döneminde, o eski aylardan birinin13’üncü gününün gecesinde bir rüya görmüş.
Şeklini fark edemediği ama içinde güzellikler barındıranların ayrıcalıklı özelliklerini taşıyan bir varlıkla karşılaşmış balıkçı rüyasında.
Rüya sisleri hafif bir rüzgârla dağıldığında kıpkırmızı kanatlarıyla karşısında duran kendi masalının kahramanı olan sevgili varlığının ateşini ve onu çepeçevre saran külleri hissetmiş. Kendi küllerinden tekrar doğmayı isteyen ama birkaç kıştır harcadığı güçten dolayı yorgun düşen ve zaten kâinatta tek olduğu için kendini yapayalnız hisseden varlığa gülümseyerek bakmııış, bakmııış, bakmış.
Sonra tüm lisanlar bir olmuş sanki, konuşmuşlar.
Anlatmışlar dertlerini, sevinçlerini, yaşadıklarını.
Balıkçı denizlerini anlatmış…
Fırtınaları, meltemleri, gözlerinin etrafını kırış kırış yapan güneşi ve ufuk çizgilerini. Zümrüdü anka da kıpkızıl kırmızı kanatlarıyla süzülerek dolaştığı gökyüzünü, yaşadıklarını, kazançlarını, kayıplarını anlatmış şiirlerle.
Hiç susamadan, hiç acıkmadan üç aya yakın konuşmuşlar, konuşmuşlar, konuşmuşlar. Sonraları can yoldaşları gibi sarılmışlar birbirlerine.
Zümrüdü ankanın ateşten varlığı yakıp yok etmiyormuş sarıldıkça balıkçıyı, sarıp sarmalayıp o soğuk kış günlerinin ve gecelerinin ayazından koruyormuş.
Balıkçı da zümrüdü ankanın bedenini, kanatlarını ve küllerini okşuyormuş hep.
Günden güne külleri azalmaya, varlığı ışıl ışıl parıldamaya başlamış zümrüdü ankanın.
O kadar güzelmiş ki balıkçının gözünde…
İçindeki ateş tüm bedenine renk vermiş, kuvvetlenmiş, dertlerini unutmamış ama onlarla baş eder hale gelmiş.
İki mutlu varlık halinde yüreklerindeki sevgiyi koşulsuz paylaşarak bir olup yaşamaya başlamışlar insanlar onları ayrı yerlere ait görse de.
Gerçek böyle de olsa.
Masal burada bitmemiş tabi.
O kadim ırkın yaşadığı dönemlerden bu güne kadar kulaktan kulağa anlatılan değişik şeyler var.
Derler ki onların yaşamlarında kışlar yer almamış daha sonraları.
Kendini ısıtmak için veya dertlerinin diyeti olarak kanatlarını bir daha asla yakmamış zümrüdü anka.
Hep bahar olmasa da her mevsimi bahar olarak görmeye başlamışlar yan yana olduklarında.
O uzun kış mevsimindeki o ayın 13.ncü tılsımlı gecesini bir milat gibi asla unutmamışlar.
Bu masaldan bir kıssa; insanlar kendi masallarını da yaratabilmeliler.
Yaradanın izniyle.
Ve masalımızın sonu…
Onlar ermiş muradına, başkalarının da muratlarına ermelerini niyaz ederek.
Kayıt Tarihi : 18.9.2011 21:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dostlar Merhaba; Bana yazılmış ve değerini daima bileceğim bu masalı sizlerle paylaşmak istedim.Masal kahramanı olmak bana ayrıcalık tanıdı.Yazan bahtiyar olsun. Sevgiler
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!