Ah SEVGİLİ, Tüm kentlerin yalnızlığında bile çoğalarak yaşamayı bilmeliyiz, adımız AŞK ile kazınmalı sokaklarına bu kentin. Çocukları eşlik etmeli sevinçlerimize. Bu kentin sokakları bize düş olmalı, düşümüzden mutluluklar doğurmalı. Güneşi olmalıyız sokakların, sevgiden parlayan gülüşümüzle.
Adımı bir sokağa vermeliler tüm binaların isimleri ise sen olmalı mesela. Penceresinde sardunya besleyen bir teyzeye konuk olmalıyız avucumuzda papatya demetleri ile. Beyaz, bembeyaz bir gülümseyiş eklemeleyiz her kapıya. Bizden sonra aydınlığımız kalmalı kaldırımlarında ve çocuklara neşe olmalı cebimizden düşürdüğümüz sevinçlerimiz.
O kadar basit olmamalı ölümleri kuşların. Kanatlarımızla taşımalıyız onları bu kentin kalabalığından engin yeşilliklere, bir okyanusa teslim etmeliyiz yolunu şaşıran martıları, bir serçeyi beslemeliyiz tırnak tırnak kazıdğımız buğday tarlaları ile. Yani SEVGİLİ, biz bu kente hayat olmalıyız ve bu kentin bulunduğu ülkeye ve bu ülkenin bulunduğu dünyaya ve bu dünyanın bulunduğu evrene ve bu evrenin sahibine. AŞK dile getirmeli tüm kentleri ve o kentlerin çocuklarını
Çocuklar ile yeni ülkeler kurmalıyız SEVGİLİ, adını mutluluk koyduğumuz kitaplarda, konusu AŞK olan dersler anlatmalıyız. Nefes dediğimizde ateşi bilmeliler, ateş dediğimizde sevgiyi, sevgi dediğimizde AŞK’ı bilmeliler. Öyle iki kere iki dört eder diyerek değil, iki yürekten ve iki bedenden BİR yapmayı öğretmeliyiz, BİR BİR daha BİR etmeli her zaman. SEN ve BEN BİZ olmamalı mesela o da BİR olmalı çoğul anlamlar içermemeli sözcükler, tekil bir varlığa dönüşmeli dünya ve ona hayat veren SEN. Sonra, bende eşlik etmeliyim SENde olan bana. Gördüklerinde, baktıklarında sadece BİR olan bizi görmeliler ve anlatmalılar.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta