Bu Hayat Böyle

BU HAYAT BÖYLE

Okumayı,yazmayı öğrendik
Hayatın peşinde koşalım diye
Sevmeyi,sevilmeyi
Gurbet ellerinde yalnızlığı
Özlemin bütün tonlarını
Sılaya hasreti
Sohbetin özelliğini
Akraba ziyaretlerinin güzelliğini
Ana elinden pişmiş yemekleri
önemini yaşayarak öğrendim.
Yalnızlığın acısını,samimiyetin,insanların
mutsuzluğun girdabında çaresizce dönerken
Gördüm,yaşadım iç çekercesine
Ne muradım oldu
Ne de murazımı aldım
Hep hüsran bağından
Bade içtim sadece
Gül kurusu dal idi kollarım
Bülbülün figanına
mahkum dudaklarım
Yalnızlıktan başka bir yalnızlığa
Kürek çeken rotadayım
Çalkantılı deryaların dalgalarıyla gezdim
Çalkalandı dünyanın dört ucu
Ayrıldı kader çizgisinden
Mayhoş tadında tuzlu sularla yıkandı yüzüm
Acılarla yandı kavruldu gözüm
Dalgalar değil
Kaderin elinde çırpındım hep
Kuş kanatlarının çırpıntısını hatırlatır
Yüreğim hep kıpırdadı senin için
Sen değilde aşktı sanki beni sana bağlayan
Şekerden vazgeçtim baldan tatlı
Güllerin kokusundan kopya çekmiş tenin
Yeşil dalların kabuğundaki kahverengi
Sanki hayat vermiş doyulmayan gözlere
Zehmeri de bir başka olur Mart ayazı
Üşütse de yüreğimi
Ağustos sıcağında yanızlığın
Bir başka adıdır sensizlik
Üşütür içimi yalnızlık ,
Beni benden alır sensizlik
Dış ta ter basar oysa ki
Ne terimden ne terlemeden
Rahatsız olmaz bedenim
Gözlerim görmez olur terlerin çokluğundan
Sıcaklarda bir başkadır sensizliğin bu ayında
Fırtınalı aşkımın
Eksik olmaz fırtınası çehrem de
Söylenecek söz değil
Yazılacak dert mi sanki
Mahrem dedim son anda
Mahrem duygular zinciri gerdim aramıza ..

Mehmet Tamer ALTIPARMAK