Bu gün dünyadaki sıkıntıların arka planı ...

Mehmet Halil
1192

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Bu gün dünyadaki sıkıntıların arka planı nedir? 1 Düz yazı

Büyük denizler, damla damla suların birikiminden, büyük dertler, önemsenmeyen şeylerin ihmalinden…
Günümüz üretim şekli olan kapitalizm de ise, sermaye, her işçinin günlük çalışmalarından çalınan 2-3 saatlik emek birikiminden meydana gelmektedir.
El sanatlarından başlayarak çalınan ve biriken emek, küçük atölye üretimini, küçük atölye birikiminden çalınan ise, daha geniş çaplı üretim yapan fabrikaları doğurmuştur.
Yani bu büyük kapitalizm çınarının tohumu, gariban bir işçinin günlük çalışmasından çalınan 2-3 saatlik emektir…
Bu gün, katlana katlana, bir çığ haline gelen bu sermaye, o tohum, o emek bir toz halinde görülmekte, o tohum görülmemekte, önemsenmemekte… Ama, bir de o tohumun olmadığını düşünün…
Sermayenin vatanı yoktur! Ama sermaye büyüdükçe sahiplenmek isteyen çoktur. Ama sahiplenmek isteyenlerin hemen tamamı üretenlerin dışındaki uyanıklardır. Çalışmadan o sermayeye sahip olmak isteyenlerdir.
Onlar çaldıkları küçük sermayelerin zamanla birikimi ile üretim araçlarına sahip olan ve onları büyütenlerdir…
En güçlüler her zaman, çok iyi bildikleri bu sömürü sistemini kendinden zayıflara uygulayarak dünyanın en güçlüleri haline gelmişlerdir.
Kendilerini haklı göstermek için de doğa yasalarını gösterip ‘’Büyük balık küçük balığı yutar! ’’ sözüne sarılmaktadırlar… Ve bunu görsel ve yazınsal medyada sık sık göstererek ve yazarak, geniş kitlelere benimsetmek istemektedirler…
İnsanı hayvanlardan ayıran özellikleri hatırlamak ve hatırlatmak istemezler…
İnsan düşünen, gülen, merak eden ve yaratmasını bilen bir varlıktır. Avlanarak beslenmez… Üreterek beslenir ve ürettiğiyle beslenir… Üretenin bir başkasını parçalamaya ihtiyacı yoktur.
Bu çağımızda artık, üretmeden, kendi keyfini kaçırmadan yaşamak isteyenlerin hedefidir.
Bu hedeflerinde de başarılı görülüyorlar… Kapitalizm ve onun bugünkü aşaması emperyalizm işte budur.
Topraktan, küçük üretime, küçük üretimden orta üretime ve sonuçta büyük üretime geçen kapitalizm, biriken fazla üretimden sık sık krize girmektedir… Çünkü o ürünleri üretenler, üretirken, üretimlerinin 2-3 saati çalındığı için, ürettiklerinin hepsini tüketecek alım gücüne sahip değildirler…
O atı 2-3 saatlik emek depolarda birikip, sürekli büyür… Kapitalizm o birikimi tüketmek için savaş çıkarır, o birikim yok olur ve yenisini üretmek için yeni Pazar doğar ve böylece rahatlar…
Savaşın bir başka nedeni de pazarları paylaşmak içindir… Kapitalizmin ilk yıllarında çizilen sömürü alanları güçlülere dar geldikçe sınırlarını genişletmek için yeni bir paylaşıma ihtiyaç duyarlar… Onun için savaşların başını her zaman hep en güçlü ülkeler çeker… 1. Dünya savaşı, 2. Dünya savaşı ve bu gün dünyadaki savaşlar bunu göstermektedir.
Bu arka planlar bilinmeden, sıkıntıların sonuçlarına göre aranan çözümler, kalıcı çözümler değildir.
Kapitalizmin kötülüklerinden kurtulmak için ondan nefret etmek, ona küfür etmek yetmez. Bu kötülüklerin en büyük sebebi, kapitalizmden zarar görenlerin ona karşı kayıtsızlığıdır. O halde yapılması gereken ona karşı kayıtsız kalmak yerine, ona karşı mücadele etmektir.
Bundan sonraki bölümde, güçlülerin karşısında geri kalmış ülkelerin durumları nedir? Ona bakacağız.
İşleyebileceğiniz en büyük günah, başkasından nefret etmek değil, ona kayıtsız kalmaktır. İnsanlık dışı olmanın özü nefret değil, kayıtsızlıktır.

Mehmet Halil
Kayıt Tarihi : 1.8.2013 14:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Halil