Bu Gece Masmavi Bir Derinlikteyim

Gülüşündeki yaramazlık, bakışındaki güç
Dünyayı aydınlatan gözlerindeki
Parıldayan ışıltı
Cildindeki
İpeksi yumuşaklık
Elinin ellerime dokunuşu
Saçının kokusu tenime olan sinişi
Nefesin sıcaklığı
Beni sarstı
Deprem gibi
Bu gece
Dudaklarında ki
Her damla sıcak
Öpücük
İçimi yakan sönmeyen ateştir
Bu gece
Masmavi bir derinlikteyim
Seninle
Ipıslak
Her öpücüğün
Yaşamaya değer sevdadır
O nedendendir, sana olan ölümüne bitmeyen tutkudur bende

Bazılarınca utanç, bazılarınca hiç çözülmeyen sır sayılan
Öpücüğün gizemliğini
Bilmiyorlar mı?
Oysaki
Doğanın özelliği
Doğanın güzelliği
Gerçekliği
Yaşamın rengidir
Öpücük
Ayıplayanların
Cehaleti
Mutaassıplığı
Akıldan özürlü oldukları ispatidir
Peki, soruyorum, cennete ki hurilerin şehvetini
Destanlaşan “Âdem ile Hava’nın” aşkını nasıl biliyorlar?

Yüreğine dokunmadan, o gözlerinden güzelliği görmek
Sanki yok olan aşkların dirilişine okunan selası gibi
Bu can o güzel gözlerine tutkun
Bu can
O öpücüklerine meftun
Kime ne?
Şarap içmeyi
Sevmeyi
Öpmeyi haram sayanlar
Hazzı hiç mi hiç anlamayan
Bilgisizler
Akıl muhakemesini bir kenara koyup
Cehalettin divanına
El pençe duranlar
Gül yanaklı yâri
Bahar’ı,
Yaz’ı, yüreğin sesini
Dallı
Gülü
Goncayı
Yaşamanın gerçekliğini
Ne bilirler
Cehalete sarılanlar bilmeliler
İnsan olanın sevdası taşıdığı yürekten, aklı beyninde gelir

Mehmet Çobanoğlu
05.07.2020
İstanbul