bu gece
kalbime binlerce yıldız dokunuyor göğün parmak uçlarından
bir lütuf giyiniyor sokaklarımın çehresi
bir taze nefes alıyor göğsüm
müteaddit kere içiyorum kandil gölgelerini
gizli tebessümlerle hep yeniden doğduğu anı öpüyor
bin heyecanın yamaçlarından savruluyor tecelliler
derin vadilerin ortasında hikmetler kıvranıyor
serin bir rüzgarı özlercesine
*
bu gece
durağım, sığınağım, barınağım,
toprağına attığım tohumlar gibidir secdelerim
göğüm, güneşim, yağmurum, teselli meltemim
denizine akıttığım nehirler gibidir dileklerim
göğüne dal budak,
salkım saçak uzattığım ağaçlar gibidir arzularım
sözler ,kirli dile değmekte
nefesler, paslı dudağa emanet
sesler , aczimi ve efkarımı yükseltmekte
*
bu gece
uykuların en talihsizi yapışıyor yakama
teheccüdü bana çok gören günahkar bir uyku bu
ertelenmiş tesbihatların sonrası sarhoşluk bu
sılasına uçmak istiyor ruhum
parıltılar yüklü bin umut kapısının eşiğindeyim
korkularımın cümlesi sessizliği susturan yerde
öteleri soluyor zaman-ı hal ,solgun kusurlardan
kayıp gidiyor zamanı-ı mazi avuçlarımdan
çekiyor ayaklarımı sıkı sıkıya bastığım toprak
eşkalimi çekiyor
yerçekimsiz bir göğün altına
*
bu gece
beli bükülüyor , sesi kısılıyor , dudağı kuruyor eşyanın
kanatlanıyor beyaz güvercinler hadsiz hesapsız göklere
hakikate uçuyor kainatın rengarenk kelebekleri
terk edilmiş tohumları uyandırıyor her nevi mavilikler
hülasa yere eğik rükularda diri dualarım
kalbimi huzur penceresi önüne taşıyorum
secdelerde buluyorum yitirdiklerimi
*
bu gece
içimde alevlenen tutkuların gömleği yırtık
ayağıma yıldızlar dolanık ıslak zeminlerde
düş uykusunda bir rüya saltanatı
zihnimde bin cehennem alev alıyor
yakıcı güneşlere yüz dönüyorum
sözler birikiyor sonsuzluk nefesinde...
ruhumu yoğuran namazlardayım
*
bu gece
sırrı-ı hilkat peşindeyim
alaca vakitlerin hoyratça tırmaladığı loş kentlerdeyim
yumuşak yastıkların uyuttuğu sağır vakitlerde
mevsimlere küsen yağmurla ıslanıyorum
adımlıyorum sukutun kutlu yollarını
göğü kana bürüyen ,yıldızları karanlığa bulayan
kızılca kıyametin çukurlarında gülü kızıl eyleyen vecdlerde
duygularım sonsuzluğa akıyor
*
bu gece
mahya ışıklarıyla inşirah etmiş karanlık
sözleri vahyin metinlerinden devşirilmiş
terazilerde tartılamayacak kadar ağır kerametlere duçarım
kervanlar hep göçüp gitmiş alıp götürmüş rütbelerimi
yediverenler dağ başlarından ikramlar savuruyor bana
yamaçlarıma nurani rahmetler düşüyor
buzdan aynalarım acımasızca kırık
arzularım vurulmuş en ince yerinden
sırılsıklam aşkları pul şişelere damıtmışım
yalnızlığın dibine gömmüşüm hayallerimi
*
bu gece
dar-ı cennet kucağından kutsi sancılar sızdı
dar-ı lezzet üzerine yazıldı baharların tutuştuğu vakitler
meşk bitti, söz kesildi, dil bağlandı, ehli cennet dağıldı
neyzen hüzzam ilahiler çalıyor hala
ümit kapılarının önünde bekleşmekten yoruldum
ah içindeki duygular düştü bir bir bağrıma
gönül süveydasını yitirdi ve sevdasını unuttu
yeniden keşfettim içimdeki sırları
ipek nakışlardan bir ışık yetişti imdadıma
*
bu gece
başlasın üç sene evveldi diye ,başlasın ezeli masallar
seherde aç havalanıp akşama tok dönen kuşların yuvaları adına...
yavaş adımlarla adımlansın saklı kentin sokakları
sonra esbab-ı maddenin sessizliğine bürünüp
serin ve selamet ateşlere atılayım
açık avuçlardan harikuladelikler yükselsin bir bir
açık kapılardan ışıklar sızsın odalarıma
cilvelerin kimliksiz gezdiği cihetlerime düşsün mehtap
*
bu gece
zerre akışından ince ince çağıldayan ihsanlar gelsin
yüreğimin gizli labirentlerinde dolaşsın tek tek
tabip olsun içimin sızılarına
teselli etsin göklerden düşten uyansın gönül
avuçlara kur’an’ın cevheri insin
cennetin yeşil perdesi aralansın
gözlere cennetin ışığı vursun
mukaddesatın ipine dizilisin feyizli şahadetler
yüreğimin baş köşesine asılsın bir bir
kuyuda yusuflar varken
geçip giden kervanlar varken
artık bir ömür kölelik olsun
saray zindanlarında ebedi mahpusluk olsun hayatım
*
bu gece
inşırah eden sadra hikmetli nağmeler dolsun
aşk dolsun, meşk dolsun
çağıltıların durulduğu bir umman olsun zaman
nurani gölgelerin teveccühüyle alevlensin her şey
seyre dalayım kendimi kızıl ufuklarda
bu gece
kadre yönelmiş hiçlik şafağı meleklerle boyansın
dudaklar tebessümler devşirsin ,
hep yeniden canlansın yürekler
tekrar tekrar dirilsin saatler
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 8.5.2022 18:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!