Kedersiz bilinmez dünyanın tadı
Bir kadeh misali hoştur bu dünya
Yüreği doluyken içer üstadı
Hoş sanılır ama boştur bu dünya
Sabahları sanki umut doludur
Boşver rahmet yağsa ardı doludur
Yolu hep aynıdır hüsran yoludur
Sonu kabus olan düştür bu dünya
Ne nimetler gelir hepsi çiğnenir
İnsandır bu beğenmezse iğrenir
Ekmekteki taşı yerken öğrenir
Hem kırık hem çürük diştir bu dünya
Avunur tabiat bahar gelince
Alemi kandıran yeller esince
Sararan yapraklar bir bir düşünce
Bilinir yaz değil kıştır bu dünya
Rengarenk bir kuştur uçuşur durur
Durup dinlenmeden türkü savurur
Sonda düşmanını etle doyurur
Tüyleri yolunmuş kuştur bu dünya
Dağ değildir dağlar gibi deşilmez
Yol değildir yollar gibi aşılmaz
Bir kadeh içmeden hiç anlaşılmaz
Bir acayip ince iştir bu dünya
Binlerce dert için koşuşturmaktır
Yüreği acıya alıştırmaktır
Beşiği mezara ulaştırmaktır
Ali Yahya yazılı taştır bu dünya
Kayıt Tarihi : 10.4.2006 22:48:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yahya Harbalioğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/10/bu-dunya-10.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)