Bir Oğuz, bir Oğuz'a "Türkçen ne güzel." dedi.
O Oğuz, o Oğuz'a "Türkcə deyil bu." dedi.
"Danışdığımız, bizim, tək, Azərbaycan dili,
Türkcə də sadəcə Türkiyədə danışılıb."
Bir Oğuz, Kıpçak'a "Yaşasın Türkçemiz!" dedi.
Kıpçak, Oğuz'a "Meniki Türkçö emes!" dedi.
"Bilgenibiz, bizdin, bir gana, Kırgızdın tili,
Türkçö deseñ, Türkiyada gana süylöy beret."
Oğuz, dedi: Kanma kardeşim! Bu, Rus'un işi!
Dağıtıp, ayırdılar hep; beni, seni, bizi.
Güzel Türkçe'nin, şiveleri oldu hep yazık,
Güzel Türkçemize, biz Türklere oldu yazık!
Bende hâkim, sende hâkim, yalnızca Türk dili:
Kendi ağzınla, derdin bu cümleyi şöyle, sen:
"Bügünkü Türkçö menen Kırgız dialektteri
Kelip çıkkan eken da bayırkı Türk tilinen."
Gardaş, yanıbaşımdaki, sana ne demeli!
Diyorsun: Benimki, özgür Azerbaycan dili.
Hürlük diyorsun ya... Tanımın, tilki Rus'unki...
Hür değilsin, seninki Azerbaycan Türkçesi.
Benimki, batındaki, Türkiye'nin: Türkçesi.
Yok; Kazak, Kırgız, Çuvaş, Tatar, Özbek yazığı.
Konuştuğumuz, birdir, ve bu dil Türk dilidir.
Hâlâ sayıkladığın: İlminskiy'in kazığı.
Konuştuğumuz, birdir, ve bu dil Türk dilidir.
Çepni Serhat Öztürk
14.58 | 5 Ekim 2024
Çubuk - Ankara
Kayıt Tarihi : 5.10.2024 15:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!