Bu Dağdır Etrafıma Sardığım

Bu dağdır ki bu dağ
Karanlıkta etrafıma sardığım
Karanlıkta bir çarşaf gibi
Bu nehirdir ki ah bu nehir
İçimde sakladığım ve suladığım bu şehir
Benim korkumdur, bu benim korkum
Anlaşılmak ve aşikar olmak
Anlaşılmamaktır dileğim,
Sanırım benim sırrım bu

Bu nehirdir ki ah bu nehir
Susuz kalan şehri sulayan
Karanlığı yırtarak etrafıma sardığım
Bu dağdır, bu ulu dağdır işte
Çarşaf gibi etrafıma sardığım
Bu dağdır bir dost gibi sarıldığım
Sırrımı aşikâr etmesidir şaşırdığım

Bu göktür ki, bu gök
Bu gök gürültüsüdür işte
Yağmurla gönendiren toprağımı
Isıtan içimi güneşte
Benim salıncağım bu iki dağ
Benim sırrımı saklayan sandığım
Benim her daim yatağım sandığım

Bu karıncadır ki, bu karınca
Su taşır bir adam toprağı karınca
Buğday taşır gök mağarasına
Su doldurur bir çocuğun matarasına