Ağarmış saçları dağılı yaşmak
Gözleri ağlamış kirpiği ıslak
Kurumuş dalları dökülü yaprak
Yaşarken ölmüşe neylesin toprak
Garipce ölenin yasımı olur
Kimsesiz garibin taşımı olur
Gurbet ellerinde garip düşeli
Üzüm gözler solmuş duman çökeli
Çızgılar yüzünde Kahırdan belli
Gözünün altında sicim misali
Ölmeden ölenin bağrı baş olur
Yorgan ipek olsa yastık taş olur
Yaban eller mesken oldu evimiz
Hasret yaktı köze döndü özümüz
Sevda duydu kahır çaldı sazımız
Ölsek kalsak bulunurmu ölümüz
Tahtadandı teneşire koydular
Bir garibi soğuk suda yudular
Eylen gönül Şirinköyün dağında
Sümbül kokla lale devşir bağında
Gün ağarsın nazlı yarın koynunda
Hayal kurar gönül sızlar sonunda
Toprak ağlar derdi ağlar bedenin
Gözü yummaz gurbet elde ölenin
Yazan yazmış benim kara yazımı
Yıllar oldu yelde vatan kokalı
Hasret yakar sevda yakar çıramı
Genç yaşımda dert eledi canımı
Söyle felek senden murad aldımmı
Sen gurbette bir gün olsun kaldınmı
Manasırlı Şirinköylü halil,in
Mahlasıda Mahrumidir garibin
Tavuğuna kişmi dedik birinin
Kara kalem kara defter nasibim
Taş yüreklim yanıma gel sevdiğim
Son bir defa ak göğsünden öpeyim
Yıllar oldu yollarını gözlerim
Hani nerde oğullarım kızlarım
Altı parça yedi defa bölündüm
Gözden oldum gönüldende kovuldum
Heder oldum nazar eyle sonuma
Sen var iken el tutuyor salıma
Not:(yaşmak.saçı başı darmadağın olan perişan)
Halil İbrahimoğlu
27-02-2012 Köln
Kayıt Tarihi : 28.2.2012 13:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!