Karanlığın koynunda bir ışık arardık,
Yitip giden soylardan bir diriliş umardık,
Dağların göğsünde, çağlayan rüzgârda
Bir kurt uluması çınladı kâinatla.
Bilge Kağan’ın sesi, Tanrı’dan doğmuş kelâm
“Ben Tanrıya benzerim” diye gürledi ezelden bu ân,
Söğüt misali köklenir, göğe doğru yükselir
Türk’ün sarsılmaz inancı, yüreklere hükmeder.
Bataklıkta can bulur, yaralı, yarım bir beden
Seslenir kurt anaya: “Senin gölgen yücedir, sen!”
O titrek nefese umut katar Bozkurt dişi,
Ateş gibi büyür, çoğalır yeniden o kişi.
Her nefeste tufanlar, her nefeste zaferler,
Küllerinden var olur, zafere yürür erler;
On oğul, on yiğit, hepsi mavi gözlü bir sabah
Bozkurt’un izinde yeşerir Anadolu’da.
Kaya gibi dayanır, su gibi akar Türk soyu,
Yıldızlarla barışık, göklerle kardeş bu huyu.
Bir sancağın tepesinde yine kurdun başı durur,
Asine’nin çadırından tüm cihana nur vurur.
Vurulsa da kalleşçe, kesilse de kolu, bacağı,
Tanrının emriyle dirilir yine Türk’ün bayrağı.
Bilge Kağan’dan emanet, şeref ve asaletle
Yürür cenk meydanına, alnında kutlu hilâl ile.
Ey Bozkurdun nefesi, özgürlük tutkususun,
Her yeni doğan güneş, senin muradın olsun.
Türk irkına can veren, esirgeme yüce halkı,
Destanında saklıdır asırlık bu büyük çınar bakî.
Kayıt Tarihi : 2.3.2025 03:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
maşallah delikanlım...
TÜM YORUMLAR (1)