Bozkurt Neden Türklerin Simgesidir?

Semboller ile milletler arasında bazı karakter benzerlikleri vardır,
Türk milletine en uygun düşen ise,kurt ile Türk'ün özellikleri vardır.

Çünkü kurt, hayvanlar dünyasının pençesi en sert olan bir hayvandır,
Türk ise, insanlık aleminin yiğitlikte en önde bulunan yüce bir candır.

Kurt hürriyetine düşkün cesur ve atılgan bir hayvanın güzelliğidir,
Bu özellikler aynı zamanda Türk Milletinin karakteristik özelliğidir.

Türk Milleti benimsediği Bozkurt ile destanlarda beraber yaşamıştır,
Yol göstericisi olarak kendi varlığının bir parçası gibi onu taşımıştır.

Türk Milleti bu yapısı ile hayat mücadelesinde kurdu anmıştır,
Kurdu benimsemiş ve Bozkurt neslinden olduğuna inanmıştır.

Türk Milleti tarih boyunca hep kendi hayatı ile öne geçmiştir,
Bu hayatta kendine millî bir sembol olarak kurdu seçmiştir.

Kurt ile Hun Türklerinden itibaren hayatın sırrına erilmektedir,
Türk destanlarında ve Türk san’at eserlerinde görülmektedir.

Kurt güçlü bir hayvandır bunun için Türkler almıştır,
Türk Halkları arasınsa bir kudret sembolü olmuştur.

Hatta Asyalılar hükümdarları için, “Gök-Börü Sultanım” demiştir,
Kendi kükümdarlarının kudret ve kuvvetini anlatmak istemiştir.

Büyük bahadırların gözleri de kurda benzetiliyordu.
En keskin oklar ise, ‘kurt dilinden’dir deniliyordu.

Tarih içinde görüldüğü üzere eski Türkler kurdu sevgi ile anmıştır,
Manas Destanında da Manas Han “Kökcal Börü” diye tanımlanmıştır.

Yine bunun gibi bir de’ al kurt’ vardır korku ile varlığı duyulur,
Halbuki gök kurt böyle değildi. O ‘Tanrının bir habercisi’sayılır.

Türkler için en kutsal mekan elbetteki yaşadıkları vatandır yurttur,
Türklerin hayranlığını celbeden kurt; Gökbörü,Gökkurt,Bozkurt'tur.

Gökbörü, Bozkurt yeleleri kırlaşmış, gök, gök olmuş lider kurttur,
O sebeple Gökbörü, kurt sürülerine başkanlık eden peder kurttur.

Bütün dünya Türklüğü Bozkurdu sembol görmüş ve ardına gitmiştir,
Bozkurt, Türk Milletinin manevî birlik ve dayanışmasını temsil etmiştir.

Destanlar çağının Bozkurtu, Türk’ün hayatının içinde varlık tebasıdır,
‘Kurt-Ata’ olarak kimi zaman Türkün anası, kimi zaman babasıdır.

Oğuz Han’a yol gösteren, gök yeleli, gök tüylü, kutsal varlıktır o,
Türkler tarafından saygı ve sevgi duyulan gönüldeki birliktir o.

En eski Türk Efsaneleri Bozkurt ile başlar bu gönül halidir,
Kurt Türk mitolojisinin başlangıcı ve en önemli sembolüdür.

Bozkurt Destanı adlı destanımız vardır bu destan yürek dağlar,
Bu destanda Bozkurt Göktürkleri korur ve çoğalmalarını sağlar.

Göktürkleri Ergenekon’dan çıkaran Bozkurt bir tanedir,
Bu hükümdarın adı Bozkurt manasına gelen Börteçine’dir.

Göktürkler Ergenekon’dan çıkışı bayram olarak kutlarlar.
Türk Kurultayda örse çekiç vurarak ateş üzerinden atlarlar.

Düşmanlar kurt gördükleri zaman ordan kaçar,
Uygurların Türeyiş Destanı’nda da kurt geçer.

Türk Milletinin duyuş ve inanışlarındaki rolü üç bölümde bir kurt,
Ata olarak Bozkurt,Rehber olarak Bozkurt,Kurtarıcı olarak Bozkurt.

Okuz Kaan Destanı’nda, Oğuz Kaan’ın Kıpçak akını tanıtılır,
Gök Kurt’un Oğuz’un karşısına çıkması ise şöyle anlatılır:

Oğuz orduya geldi, hep beraber yüründü,
Erler yola çıkarken, kurt onlara göründü,
Bir kurt ki erkek bir kurt!
Gök tüylü,gök yeleli!
Bu kurt döndü Oğuz’a bakmadan sağa sola,
Dedi; “Ey Oğuz şimdi, ordunu yola çıkar,
Halkını, beylerini, çadırını hep topla,
Baş çekip götüreyim, doğru yol nerede ola! ”
Oğuz Kaan baktı ki, erkek kurt önde gider,
Ordunun öncüleri, Gök-Kurt’u gözler gider,
Oğuz bunu görünce ne çok sevinmiş idi! ,
Alaca aygırına çabucak binmiş idi.