Uçsuz bucaksız bir iklimde ,
Sapsarı otların içinde ,
Çakır bakışlarıyla maruf
Bir yiğit beliriyor başakların arasından .
Sen ! Güneşin emzirdiği çocuk ..!
Ufkun nihayetine mıhlamışsın gözlerini .
Harcına işlenmiş nur ,
Ak yazmalarla süsler yurdun dört bir cephesini
Derinlerden bir haykırış yükselir göklere ..
"bir ölüp bin diriliriz."
--
Otrar'dan , Horasan'dan , İsfahan'dan
Anadolu'ya taşan bir ateş ...
Rengi belirsiz ,
Özü derin bir ateş ...
Vardığı her konakta ,
Bir "ocak" suretinde .
Beden mahpesinde azgın ,
İstikameti ikametiyle bir ,
Latif çizgiler hâlinde bir yurt nişanesi ..!
---
Bozkır işbu iklimde "ebedî" payesindedir .
Bağırlarında vatan soluğu nakışlı yiğitler ,
Var kılındığı iklimi ,
Terk ederek emaneti
Var kılarlar .
---
Bir nehir kenarına vardığında
Yaslarken sırtını bir ağaca
Bütün bir tefekkür ,
Gözbebeklerin tutunduğu nehrin yamaçlarından
Akar gider şekilsiz ve kalemsiz bir hülyaya .
---
Bozkurdun hikâyesi ;
Bozkır'ın zamanı mekânda süzdüğü ,
Silik ufukların buğulaştığı ,
Yolların tekleştiği
Bu kertede "şehadet"le buluşur .
"Türk" geldiğimiz bu yurtta ,
Kıvılcımlı nallarımızın öğüttüğü bu zeminde
Her dem "Türk" olur ,
Her dem "Türk" ölürüz .
--
Aykut Oğuz PolatKayıt Tarihi : 13.3.2023 03:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!