"Bir düştür sevda;
İster kutuplarda ol ister ekvatorda
Yaşam çöl ya da bozkırdır
Ayrı dönencelerde yaşanıyorsa..."
Uzun, beyaz bir bulutum
Kendini yağmurlara adamış
Yola düşen gölgemin,
Yorgun, yol arkadaşıdır ömrüm...
Ve insan öykülerinin,
Raslantılı sularında, seyreden bir gezginim.
Rüyamda gördüğüm, umutsuz kadın,
Devamını Oku
Yorgun, yol arkadaşıdır ömrüm...
Ve insan öykülerinin,
Raslantılı sularında, seyreden bir gezginim.
Rüyamda gördüğüm, umutsuz kadın,
Kuraktı bozkırdı dünlerim geçmişte olması gerektiği gibi olamayan dünler doğanın kanunu der gibi elde olmayan zorunlu bir kabulleniş ve buna bağlı olarak yaşanan yazık olan yıllar sıradan yaşanmak zorunda olunan yıllar bozkırda gül yetiştiremediği ve ağır bir yaşam savaşı verdiği yıllara götüren şiirin finali
Yaralarım derin
Ayıklayıp yarınlarımı mayınlardan
Sarar mısın incitmeden
Yaktım sensiz tüm şiirlerimi, öykülerimi
Bir avuç sımsıcak kül ile geldim...
Diyerek noktalanıyor ve yeni güne geçmişe bir sünger çekerek başlamak istiyor bu geliş geleceğe ilk adım gibi mayınlardan temizlenmiş bir hayat taptaze bir başlangıç gibi sanki Naime öğretmenimi ve güzel şiirini tebrik ediyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Tüm düşlerim sendin
Düştüm yürek yerle bir
Dünler bu günden alacaklı
Senet edersiz benden imzalı
SAYGILARIMLA...
KALEMİNİZE VE YÜREĞİNİZE SAĞLIK...
Bozkır Düşleri…
Ad ,birinci türden bir tümleme olunca çok şeyi topluca düşündürüyor.Belirsizliğin ardındaki belirlilikleri ansıtıyor.
Bir aşına şiirsel oluşu da başka bir yanı;artı puan almayı hak eden bir saydamlık …
Öyledir şair kısmı ,dize uğraşlarından önce ya da sonra en çok ‘ad verme’ konusunda seçici olurlar.Şu adı mı versem ,bunu mu…ile başlayıp sürüp giden bir bulma /imha etme telaşı…İçine sinmeli verdiği ad,şiirinin iletilerini topluca taşımalı.
Bozkır Düşleri bu yönden yetkin bir kazanım bu metin için.
Şairle şiir arasındaki diyalektik ‘oluş’ diğer sanatçılarla yapıtları arasındaki iltişime göre daha koyudur.Hele de odağındaki konu şiirdeki iç ses’i doğrudan doğruya ilgilendiriyorsa şiir;karşılıklı olarak birbirine maruz kalan şair ile aşk arasındaki boşluğu çöküntüye uğratır. Bir hattatla yazdığı levhadan daha başka yakınlık içinde bakmak gerekir bu bağlam’a.
BOZKIR DÜŞLERİ’nde aşkın yaşam içindeki ontolojik hacmi sanılandan daha da büyüktür.Bu büyüklük hem ses hem de duygu düzeyinde işlemesinden kaynaklanarak maddileşir.Dizelerin arka planına gerilen perdeye yansıtılan görüntülere bakılırsa eğer,duyguyla anlamlaşarak cisimlenen eşit öznelerin varlığını görebilirsiniz.Hegel’den ödünç olarak alıp bu şiir için de uygun bir tanım diyerek koyacak olursak buna ‘bilincin-öz etkinliği’ diyebiliriz. Bu aslında bir yekpare sestir.Bu sese tutunur Şair’in söyledikleri tüm şeyler. Buradan kalkarak aşk duygusunun ontolojik bir olanak deneyimlendiğini görürüz.
Buyrultu/öz(kendilik) diyalektiğinden salınan tüm sözcüklerin yani yazınsal dilden yaşamsallığa varış gerilimlerinin yaşamla aşk arasında paradigmalar dokuduğunu ortaya koymuş Değerli ÖZEREN.
Sözcüklerin yer yer bakir kullanışlar şeklinde sıçrıyor oluşu,salt karşı tarafın kulağına dolanan değil,tenine dokunan bir iletinin sessel özelliğinden/özgülüğünden kaynaklanmaktadır.
Bu şiirin ilk kez ve öylece bu sayfada gururla duruşu bundan başka bir neden’e bağlanamaz.
Sözcüklerin çağrışım değerlerini vasıllaştırmada zaten usta olan bir Kalem’den başka bir şey de beklenemezdi.
Aşkı yabancılaştırmak isteyerek soluklarını tutmaya çalıştıkça şişip patlayan sözüm ona bazı şairlerin bu şiirden öğrenecekleri çok şey var,diye düşünüyorum.
Dil/biçem odağında koyulaşan poitikasını daha fazla konuşmaya-ki bu şiir o yönden geniş bir olanak barındırıyor- bilmem gerek var mı Değerli ÖZEREN’in.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
Evet Sevda bir düşmüş!.. Kısacık bir düş...
Bilinmezmiş kadri kıymeti, bilinmezmiş elveda diyerek ayrılığa açmadan yelken. Kırılmada kolları ve bir serçenin gözlerinden damla damla dökülmeden gerçek sanırmış insan...
Kara bir tren çalmıştır en çok bu düşü... Donuk resimlerde kalır son gülüşü...
Acıyı, bu düşten uyanışlar tanımlar. Güz vurgunudur hatıralar, sarı soluk bir renktir artık. Soğuk rüzgarların dallarını kırdığı bir çınardır... Derin bir yar, dipsiz uçurumlar....
Sızmışsa bu düşe ıslak bir akrebin kuyruğundan ağular, kaşlarını çatmışsa dik başlı gurur, gözleri mahmur değilse olmuyorların, hazırdır bir ömür yakacak nârın... Hazırdır baltaları cellatların...
Duygularımıza tercüman oldu 'Bozkır Düşleri...'
Şiir ve Şaireyi yürekten tebrik eder, yazın hayatında başarılar dilerim...
Saygılarımla...
Naime hocam değerli öğretmenim.. bu değerli çalışşmanızı zevvkle okudum kaleminizi, yüreğinizi kutlar saygılar sunarım..
Sevda için her ne kadar şimşek çakıp yağmur yağsa da yumruk kadar kalbin yağdırdığı siçim siçim sevgiy- hazzı veremez. Bunu dizelere sözcüklere yansıtmışsınız ki okurken sanki kalpden aşk damlacıkları akıyor..
Tekrra kaleminizi kutlar selamlar sunarım..
Beğeni ile okuduğum şiirinizi ve kaleminizi kutlarım.
Hep bir düş...
Hep bir düşüş...
İnsan ölümsüzlük istiyor oysa
Bir avuç alev cebinde, ölmeye amaç istiyor
Düşlerin bozkırından kalma bir tutam kül
Bir cümlenin çekirdeği iki kelime tercihimdir benim
Sevmek yaşamın en anlamlı yolu,
Sen sevmek için yaratılmışsın,
İnanman gerek hey Allah'ın kulu.
===============================
Severek okuduğum çalışmanızı kutluyor, yaşamın en anlamlı, en güzel şiirlerinde buluşma dileklerimle selamlıyorum..... Esen kalınız...++
Öyle sevdalar vardır ömrün her deminde gitgide demini alır ..onsuz olmaz hiç bir düş ,onadır her yakarış her adım ..
Yürek dili yürekce sen gell yüreğimin sesini dinle diyor bu duygu yüklü güzel şiiri canım arkadaşımın ..Kutluyorum yüreğimden şiir yüreğini..Nicelerine ++
Sevgimle
Bu şiir ile ilgili 86 tane yorum bulunmakta