Ön masada,boynu bükük,ufka doğru bakan kadın…
Çevresiyle ilgisi yok..Belli ki bihayli dalgın…
Siluetinden gariplik,bir ümitsizlik akıyor…
Yerinden kıpırdamadan,gelip-geçene bakıyor..
Kimbilir,nedir,kimlerdir,gözlerindeki hayali? .
Erken ölen bir sevgili…Belki evlâd-ü eyali…
Ne Güneşin doğuşunu,ne hüzünle batışını;
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Nakş-ı Bendî Tarikatı Sufi lerinin sözüdür:
“..Nefret ve kötülüğümüz kendi cehennemimizdir! .”
Cemalettin! ,sana ne ki elâlemin kederinden?
Sana ne o boynu bükük Kadın’ın teessüründen? ..
Artık merak etmiyorum,ön masadaki Kadını..
Hayalinle başbaşayım,heceliyorum adını…
can-ı gönülden kutlarım muhabbetle
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta