Ön masada,boynu bükük,ufka doğru bakan kadın…
Çevresiyle ilgisi yok..Belli ki bihayli dalgın…
Siluetinden gariplik,bir ümitsizlik akıyor…
Yerinden kıpırdamadan,gelip-geçene bakıyor..
Kimbilir,nedir,kimlerdir,gözlerindeki hayali? .
Erken ölen bir sevgili…Belki evlâd-ü eyali…
Ne Güneşin doğuşunu,ne hüzünle batışını;
Birbaşına seyretmek zor,bulutların akışını…
Ne dayanacak bir omuz,ne de ellerinden tutan…
Cennette olsan no’lacak? . Ya da kızıl alevde yan! ..
Şu kadının gözündeki hayali bilmek isterdim;
Şayet bir sevgili ise…Nekadar mutlusun derdim..
Azönce ince bir yağmur çiselemişti hafiften,
Islanan toprak kokusu,esip-geliyor geriden.
Yağmurun temizlediği yeşillikler pırıl-pırıl,
Şimdi,hayalin karşıma gelip-durdu,ışıl-ışıl…
“..Bir hayattır,zulümlerle tükenip,kaybolup-giden…
Sen masumsun,ben suçluyum..” şarkısı gelir geriden..
Nakş-ı Bendî Tarikatı Sufi lerinin sözüdür:
“..Nefret ve kötülüğümüz kendi cehennemimizdir! .”
Cemalettin! ,sana ne ki elâlemin kederinden?
Sana ne o boynu bükük Kadın’ın teessüründen? ..
Artık merak etmiyorum,ön masadaki Kadını..
Hayalinle başbaşayım,heceliyorum adını…
-ERDEK-
Erdek Çay Bahçesi-09.08.2008-
Kayıt Tarihi : 3.4.2012 10:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“..Nefret ve kötülüğümüz kendi cehennemimizdir! .”
Cemalettin! ,sana ne ki elâlemin kederinden?
Sana ne o boynu bükük Kadın’ın teessüründen? ..
Artık merak etmiyorum,ön masadaki Kadını..
Hayalinle başbaşayım,heceliyorum adını…
can-ı gönülden kutlarım muhabbetle
TÜM YORUMLAR (1)