"O çirkin paltoyla ne kadar da güzelsin,
Sana en güzelini giydirelim de;
Çirkinliğin ortaya çıksın..." dediler...
Sadakatsizlik sürüldü insanın tenine,
En temiz anında...
Halbuki o paltoydu insanı insan yapan...
Nereden biliyorlardı;
O paltoda neler gördüğünü insanın?
O mutluluğu niye aldınız insanın elinden?
O palto bile tutmadı insanın elinden.
Çünkü kendini çirkin kabul etmişti bir kere,
İnsana değil, vahşilere inanmıştı...
Peki insan neden karşı koyamadı bu çakma düzene?
Çünkü ona öyle bir özgürlük kadehi sundular ki;
Her başka macerada biraz daha sarhoş oldu.
O güruha sordum;
Hazır ben de dalmışım bu batağa...
"Nasıl?" dedim?
"Nasıl unutup da geçmişi,
Sadece bir bedene aşık oluyorsunuz?
Evet arzulamak kuvvetle muhtemel,
Peki nasıl eyleme geçiyorsunuz?"
Dediler ki;
"Asıl sen söyle,
Sen nasıl eyleme geçmiyorsun?"
İbre birden bana dönmüştü.
Ne denirdi ki?
"Beceremiyorum..." dedim...
"Siz suçu kadehe atıyorsunuz lakin,
Ben de büründüm sizin sarhoşluğunuza,
Ve güzel bir kadındı beni bekleyen,
Tıpkı sizin kadınlar gibi, belki daha güzeli..."
"Sonra ne oldu?" dediler...
Adeta ağızlarından köpükler çıkıyordu...
"Onu sevdiğini söyleyip,
Onunla müthiş bir geceye doymadın değil mi?" dediler...
"Hayır..." dedim,
"Sevdiğim kadını anlattım..."
Yere tükürüp bana baktılar;
"Böylesine yalnızken mi?" dediler...
"Böylesine yalnızken." dedim...
"Böylesine yalnızken..."
Ne kadar burkmuştu gönlümü...
Ama aynı zamanda,
Ne kadar sevmiştim kendimi o gün...
Artık ağızlarından köpükler değil,
Şaşkınlıklar akıyordu...
"İmkanın yoktu, yalan söylüyorsun!" dediler...
"İmkanın olsa gözün kör olurdu o amaç ile..."
Güldüm piskince...
"Ne olurdu?" dedim...
"Ne olurdu,
Sıcak bir havada, buz gibi bir su içmiş gibi okusanız,
Şu sevişme denilen kitabı?...
Sizler paltosunu çirkinlik bahanesiyle çıkarmış,
Ve soğuktan donduğunun farkında olmayan,
Aynı zamanda alevler içinde,
Arzularının cehennemine düşmüş acizlik yolcularısınız...
Ne olurdu, en az birine kıymet verseydiniz,
O doyamayarak anlattığınız kadınların?"
O sırada, kadınlar da beni dinliyordu,
Ama alaylı bir şekilde.
Çünkü onlar da bu sarhoşlara hayrandı o sıra...
"Sizin aldığınız âhlardan, sevdaya yol olur,
O yolda da ben yürürüm.
Ve acısı olan bir kadınla beraber,
Sizin o bütün kadınlarda arayıp bitiremediğiniz sihri,
Ben tek bir kadının ellerinde bulurum..."
Kısa bir sessizlikten sonra güzeller güzeli paltomu giyip;
"Peki şimdi siz söyleyin bakalım;
Siz nasıl sevişeceksiniz ileride, böylesine yalnızken?"
Kayıt Tarihi : 16.6.2022 14:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Yusuf Yılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/06/16/boylesine-yalnizken.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!