Mor dağlar karalar bağladı bugün
denizler doldu taştı kanlı yaşlarla
bu ne matem, matem denli ezginlik
solgun yüzüyle güneş ardına çekildi dağların
korkular gittiler ardınca su tanrılarının katına
ayın hüzünlü şavkı vurdu yüzüne denizlerin
Toprağa gömülüyordu masalsı bir aşk böyle
gökyüzü, o mavi karanlıkta kasırgalar kopuyordu
günahkar geceyi arıtıyordu sularda yıkanan dualar
kanayan yaralarda kangren, bir acı yalnızlık
Üzgün bakışlarda kısılmış lambaların ölgün ışıkları
mateme inat göz kırpıyordu uğursuz cam kırıkları
saba makamında akşam musikisi okşarken ardıçları
yakamozlarda siyahlara bürünmüş balıklar ağlıyordu
Hırçın rüzgarlarla, yağmurla gelen beyaz bir ışık
yedi kat göğün içinden açmış kollarını beni çağırıyor
nedir bu gördüğüm Rabbim rüyada mıyım?
donuyorum, kanım çekiliyor damarlarımdan
ardınca koştum beyaz ışığın, koştum peşinden
kalmadı mecalim yoruldum, kaybettim, kayboldum
tanrı katında...
kim nerede, neredeler, kimler niçin yoklar?
kemale erdim...
ölümsüz denen aşklar gömüldü gönül bahçeme
Yaşamak bu kadar mı zor,
vuracak kadar acımasız,
böyle mi ağır,
kör ve sağır?
Dinmez Er / Çeşme / 2010.10.28 /
Dinmez ErKayıt Tarihi : 28.10.2010 23:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
vuracak kadar acımasız,
böyle mi ağır,
kör ve sağır?
sadece sustum yorum yazacak kelimeler bulamadım...+10 ve antoljimde..saygılar sunuyorum...
bu kadarmı ağır...
ilgiyle okuduğum bir şiiriniz daha dinmez bey...yorum yazabilceğimi sanmıyorum...kelimeler kifayetsiz kalıcak çünki..sizin mısralarınızın yanında...
ben sadece kutluyorum cümlelerin ahenkle yazıldığı..
ve düşündüren bu şiirinizi..
sevgi ve selamlarımla...
TÜM YORUMLAR (3)