Sen; aç, tok yat kulağı duymaz,
Yaranmak için çalışır, durur kapitale,
Beş, on kuruş olsun şu fakire,
Nefes aldıracak yardımı yapayım demez.
Adalet, hukuk bu mu; yoksa sustu mu?
Her gün, ekranlarda alternatifler sunan,
Kendilerini dünyanın en çağdaşları sanan,
Yoksa Müslüman’a gerçekten küs mu?
Yeter artık! Düşünmenin zamanı geldi,
Hakikatler, ortaya çıkmaya başladı,
Tarihi gerçekler, asla susturulamaz,
Bu millet, yalanlarla asla doldurulamaz.
İnsanoğlu, taşı bile yese doymuyor,
Yiyor yiyor; ama kanaat etmiyor,
Taşları niçin yediği sorulunca,
Bu düzende yaşamak zor diyor…
Müslümanın yarası, çok feci kanamış
Aç mı, tok mu kalacağım düşüncesi sarmış,
Zalimin işine gelir, hatırlamasın Rabbini,
Yarın karşısına, dimdik çıkmasını…
Cepte para kalmamış, metelik dahi,
Bulmaya çalışıyor, kaybettiği refahı.
Bir boşluk denizinde yüzüyor durmadan,
Dipdiri ayağa kalkabilir her an…
Evlatlarım ne olacak, yok elbisesi?
Babamın mülkü yok, verecek hissesi,
Gerçek mülk sahibini unutmuş bilgisizlikle,
Ölüme bir adım daha atmış çaresizlikle.
Çarşı, pazar olmuş ateş pahası,
Bunlar ne ki, dahası var dahası…
Satıcının yanından geçer boynu bükük,
Çarşıya bile çıkamaz, üstü başı sökük.
Zengin, zenginleştikçe zenginleşiyor durmadan,
Rahat oturamıyor, fakirin bedduasını almadan,
İnsan hakları ve evrensel beyannameler,
Bizim memlekete uğramamış, böyle hikâyeler…
1993/ Konya
İdris ÇetinKayıt Tarihi : 26.11.2009 06:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)