Böyle Buyurdu Zerdüşt Şiiri - Kasım Kobakçı

Kasım Kobakçı
1410

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Böyle Buyurdu Zerdüşt

Verin elinizi bize, yer olsun Şengal dağları serüvenimize,
En azından, görmeyelim bir daha, vebalı sırtlan tükürüğünü,
Duymayalım bir daha, kana susamış kılıç çatışmalarını,
Aptal, küstah, utanmaz, ölümün kara korkuluğu kadınları,
Selam olsun Laleş vadisi, Yezdan diyarı.

Altın ışıklı adam Zerdüşt,
O, bütün İsrail dinlerinin peygamberleri gibi,
Dünya hayatını karamsar görmeyen,
İnsanları ölümden sonraki cennet hikayesiyle,
Teselli etmeyen bir filozoftu,
Karanlığa ve kötülüğe karşı ışık ve iyilikle,
Savaşmayı öngören dünyevi bir din kurdu.

Şöyle buyurdu Zerdüşt:
Güneş, toprak, hava, ateş ve su,
Yaşamın yaratıcılarıdır bunlar,
Her varlığın anasıdır bunlar,
Yazdı bunları tarihin karanlık çağında,
Aydınlatmak için insanlığın ışık kitabına giden yolunu.

Kıyasıya mücadele eder birbirleriyle,
Aydınlık ile karanlık, iyilik ile kötülük,
Güzellik ile çirkinlik, aşk ile kibir,
Bir nevi diyalektik anlamda,
Karşıtların mücadelesi ve birliği,
Tam olarak buydu Zerdüşt'ün söylediği.

İki bin altı yüz yıl kadar önce,
Böyle düşündü filozof Zerdüşt,
Açık bir akıl nuru ile,
Ayırt edebiliyordu yalandan gerçeği,
Mistik gözlüklerle olsa bile,
Daha sonra, intikamcı, kinci, zalim, ırkçı,
Vatanı olmayan, adı ve bedeni uydurma, Yahudi soyundan,
Tanrılar ve elçileri, karanlıkları daha da kararttı.

Binlerce yerden kanıyor hayat bugün,
Musa, İsa ve Muhammed dinlerinin katliamından,
Boğuluyor insanlık bugün,
Koyun ve deve çobanı cahillerin karanlıklarından.

Böyle düşündü filozof Zerdüşt,
İki bin altı yüz yıl önce,
Gördü çelişkiyi, mücadeleyi,
Anladı değişimi, dönüşümü,
Şiirsel bir şekilde yazdı Gatalar üzerine,
Doğanın gerçek tanrı ve gerçek yaratıcı olduğunu.

Yazılıydı doğanın kitabında,
Doğanın kitabından alıp,
İnsanların kitabına koydu,
'İnsan herkesin dostu olmalı,
Ve aynı zamanda kendini düşündüğü gibi,
Onları da düşünmeli; Budur insanın dini',
İşte böyle buyurdu Zerdüşt.

Karanlıkla aydınlığın mücadelesidir hayat,
Kötü adamlar ne kadar güçlü olursa olsun,
Kazanacaktır sonunda iyiler,
Yenecek kötülüğü iyilik,
Defedecek ışık karanlığı,
Hayatta kalacak güzellikler.

Her şeyi sevecek insan ve herkes mutluluğu bulacak,
İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve onları yaratan ateş, hava, toprak ve su,
Aşıklar gibi, dünyada yaşayacaklar sonsuza kadar,
Bu iyiliktir, güzelliktir, hakikattir,
Bu mutluluktur, düzendir, huzurdur.

Önce 'iyi söz, iyi fikir, iyi eylem',
Sonra 'dini ibadet, ayin, merasim'.

'İyi şeylerin en iyisidir doğruluk,
Dünyadaki yaşamın parlayan amacı,
Doğru yaşayan ulaşabilir bu ışığa,
En yüksek mutlak hakikat',
Budur insanlığın yolu,
Böyle buyurdu Zerdüşt.

Umurumuzda bile olmadı hiçbir şey,
Bakmadık arkamıza,
Sonradan, özel mülkiyetin kutsallığını vesile eden,
Hint karanlıklarından şeyh Adi tarafından,
Bağlı kalsa da Zerdüşt inancına,
Birbirinden ayırıp insanları,
Şeyh, pir, mir ve mürit gibi,
Aralarına aşılmaz duvarlar örerek,
Dini kastlar, sınıflar, gruplar, tabakalar oluşturdu,
Biz ise sadece,
Gündüzleri güneşi, toprağı, suyu ve havayı kutsadık,
Geceleri de ateşi ve yıldızları.

Haşhaş tarlalarında uyuduk,
Gömülüp dünyanın koynuna,
Çiçek çiçek temiz hava soluduk,
Açarak kollarımızı evrenin sonsuzluğuna.

Donarak yıkandık, buz gibi şelalelerin berrak kar sularıyla,
Yerlere oturduk saygıyla,
Gülümsedik bebeklere sevgiyle,
Şarkılar söyledik dallarda, sabah kuşlarıyla.

Girdik bir tapınağa,
Kibirli kraliçeler gibi şişmiş tavus kuşları,
Hayran hayran şarkı söylenmekte,
Tüyleri ve güzellikleri hakkında,
Öpmedik mabedin eşiğini,
Dokunmadık Musaf-ı Reş'e,
Saygıyla oturduk dinledik,
Binlerce yıldır İslam kılıcıyla kanayan,
Dağların direnişiyle ayakta kalmaya çalışan,
Ezilen Êzidî halkının, acı ve silahsız dünyalarını.

Açlık denen düşman, kesmeye başlayınca midemizi kanlı baltayla,
Çıktı karşımıza Kürt tercüman,
Girdik çorak bir salona,
Erkekler - kadınlar, çocuklar - kuşlar, karıncalar,
Öptük alnından ekmeğin ve beslendik,
Çıkıp ateş yaktık dağın tepesinde,
Sülün gibi kızlarla birlikte,
Barınakta durup kendimizi karanlıktan kurtardık.

Hayatın yaratıcısıydı güneş Zerdüşt'ün kitabında,
Serin yaylalarda bir anne gibi kucaklayan, okşayan güneşti.

Kasım Kobakçı
Kayıt Tarihi : 14.3.2024 23:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kasım Kobakçı