Boşnak’lar’sırplar’ın ağır zulmünden kaçarak,neleri var neleri
yok bırakıp glmek zorunda kalmıştırlar. Bu göç öyle eline valiz alıpta avrpaya çalışmaya gitmeye benzememiştir.Bırakıp geldikleri yerlerde umutlarını bırakmıştırlar,mal,mülkünü bırakmıştırlar,yakınlarını bırakmıştırlar.
İşin başında çok çile çeken Boşnak komşularımız.Köye ilk geldikleri yıl,yagmurların yagmasıyla ekinler insan boyu olarak,ürün bol olmuş. Karagöl köyünü bolluk,verimli bir yer olarak gören bu insanlar,burlar bize göre demişler.Devlet sulak ve düz ovadan tarla’lar verince,bu etnik grup karagöle yerleşip kalmış.
Boşnaklar kendilerinin Balkan’lara Koya’dan gitiklerini ida ederler.Tabi onlarında büyüklerinden duyup öğrendikleri bilgiler vardır.
1925 yılında,Karadeniz kıyılarından,ak topraklar diye adlandırdıkları,Anadolu’nun belirli yerlerine geldiler.Karagöl köyüne yüz haneden fazla gelip yerleşmişler.Şu gün olsun köyümüzde 25 hane kadar Boşnak bulunmaktadır.
Boşnak’lar ehli keyif zevk ve sefasına düşkün insanlardır.Rahatlıklarından ve keyiflerinden taviz vermezler.Boşnak gelini olmak çok zordur.Gece saat:02’ye kadargelen misafie hizmet yapıp,sabahleyin sabah ezanında kalıp,gelecek misafire hazırlık soba yanar.Kahve ve çay suyu hazırlanır.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta