“yokluğunun korkusunda
hoyratça akıyordu nehir
ıslak bir yeşile düşmüştü ıssızlığın
soluyamadığım sevdanın hırçın dalgalarında
yitti sakladığım hazinen…kavuran kokun
çünkü
sen
yoktun
...ve bir daha hiç dönmedin”
ateşe düştü sözler
sensizliğin duvarlara çarptığı yürekte
daralan yolların
geri dönüşüne
çıkılmayacak bir daha
ıssız saatlerin kısık sesli şarkıcısı
bir hüzün şarkısında
yere vurdu kırmızı şarap dolu kadehi
ve İspanyol kadın
çığlıklarını koyuverdi
gitarın eşliğinde
son flamenko dans yapıldı
gidenin ardından
sarıya döndü kızıl gülün yaprakları
döküldü yağmur damlaları
gri bulutlardan döküldü öfke
silinen bir aşkın son sesine gizlendi
şimdi uyku vakti
ve son şiiri yakmak ardından
okuma diye!
çünkü artık yoksun sen
ve bilinmeyen bir çizgiyle ayrıldı
yüreklerimiz birbirinden
yokluğun içimde koca bir boşluk
05.09.2006
Atilla GülerKayıt Tarihi : 5.9.2006 02:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Atilla Güler](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/09/05/bosluk-91.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!