Başladığım yerdeyim yine;
Dünyayı rahatlıkla seyredebildiğim
Tek yer burası.
Odamdaki pencerenin dibine çökmüşüm.
Bir elimde sigara,
Diğerinde;
İlk cümleyi yazdığım kalemim.
Yirmi dokuz harfi karışık şekillerde kullanıyorum yine.
Köşedeki camiden ezan sesleri yükseliyordu.
Hiçbir dine mensup olmamıştım oysa ben.
Tek inancım, tek taptığım aşktı,
Belki de aşığın dini aşktır sadece.
Odamdaki dünyadan
Farklı bir dünya görüyorum
Her seferinde dışarıda.
Bir çift sevgili konaklamış
Ağacın yanı başında,
Sevdalarını kazıyorlar;
O narin, uzun, ve kıvrımlı ağacın gövdesine
Benim aşkımı kazıdığım ağaç
Çoktan parçalanıp,
Herhangi bir ocakta
Ateşle birleşmiştir mesela.
Benim birleşmemden önce olmasa da.
Karşı komşunun kızları,
Bir balkondan diğerine
Bağırarak konuşuyorlardı.
Halbuki benim hiç komşum olmamıştı
Ve hiçbir şekilde
Bağırarak konuşamamıştım.
Çok istemiştim bunu yapmayı aslında.
Hep kısık sesle duyurmaya çalıştım kendimi
Ve hep sesimle yıkmaya çalıştım
Önümdeki duvarları.
Yine bir akşam üstü.
Yine yalnız yaşıyorum yalnızlığı.
Dedim ya hiç kimse olmamıştı
Yalnızlığımı benimle yaşayacak.
Benim dünyam çok küçüktü oysa.
Görebildiğim her şey
Ufuktan öncesiyle sınırlıydı.
Herkesin bir yuvası,
Bir işi gücü vardı,
Şu dünyada.
Benim gibi içinde
Çark ettirmiyor dünyayı,
Yaşamıyor kimse benim gibi
Yalnız yalnızlığıyla.
Kayıt Tarihi : 1.6.2005 22:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!