Boşluğuna dokunuyor gözlerim
sonra ellerim
ve yüreğim
O ses vermez karanlık boşluğuna
Sonra o suskun boşluk dokunuyor bana
en çok da biliyor musun
o dokunuyor bana
öylesine yakıcı
öylesine ıssız
ve öylesine yalnız dokunuyor ki
ve öylesine bitimsiz...
gece yağmur ıslaklığında
hırçın gebelikler gibi
uzanıyor üstüne kolumun
dayıyor omzuma başını ve
parlak siyah tüyleriyle bir kısrak gibi
içimde karıncalar gezinirken sonra
toprak oluyorum
yine de duyuyorum sessizliği
açılmayan kapılarda, görünmeyen yüzünün
kaynayan sulardaki heyecanın
bir türküye eşlik eden sesinin sessizliğini
adınla dokunduğum boşluğuna
beni hergün yeni alevlerle kuşatan
yanan bir kibrit düşer bilir misin
sen aklıma düşersin
sen yüreğime düşensin yangınlarla...
Sen dağların kokusunu toplayanım
Sen bulutlardan, sen güneşten yüreğinle
Sen yağmurlardan ellerinle
Saçlarıma dokunanım
Sen günahsızlığım sen arınmışlığım
avlusunda otogarın
süzülüp boynumdam karanlığında gecenin
kaybolan mücevherim
İki damla gözyaşı ile bir şehri
bir koca şehri boğan gözlerinle
bıraktığın yerdeyim hala
döndüğünde ben orada
dönen otobüs lastikleriyle
ezilen yüreğimle
ve o ezgin o bezgin
yürekten sızan kanlarla
“Seni seviyorum” diye yazdığım
yerde olacağım
o boşlukta...
Kayıt Tarihi : 20.10.2004 11:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cafer Petek](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/10/20/bosluk-31.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!