Hoş bir kentin caddesindeyim,
Çok geziyorum, vesselâm!
Pek uzun bir cadde bu;
-sanki otoban!
Bir dağ gözüküyor; yolun sonu mu?
İşte, bu koca taşlar kesiyor yolumu,
Bel veriyor ova, vadiler kaçıyor!
Keyfimin kâhyası var arkamda;
-ahkâm kesiyor yolcular!
Dönüş yoluna düştüm şimdi,
Tepelerin arasından akıyor orman,
Yeşilin tadı damağıma pek yaman!
Eskiden ne canlı olurdu bu kırlar,
Hele şu, gözüme cümbüş;
-turkuvaz harmanı bahar!
Baksana şimdi etrafına;
-sanki dünya değişmiş de, kimse yüz vermiyor
-dağlar ne kadar yavan,
-yalandan esiyor sanki rüzgâr,
-ne kadar plastik bu çiçekler,
-ne kokusu hoş geliyor,
-ne de rengi sahici!
Gör işte hâlimi; sen olmasan sinemde,
O kadar boş olur ki içim, dünya sığar belki içine,
Evvelce gül kokan yârim, solar şimdi yüreğimde
Yani, düş kurmasan şu dünyada;
-yâr neye yarar?
Yokluğu bilmezler ki; kirlidir güzün
-ışığın söner; kıraçtır ferin; kötüsün!
-ağırlığı çöker üstüne göçün, dayan!
-yahut altına siner közün, kora kör!
-bakar kalırsın boşluğun ağına;
-kan çanağına döner gözün!
29-30.07.2008-2010 - Elmalı
Orhan TiryakioğluKayıt Tarihi : 31.7.2008 01:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Boşluğun Dayanılmaz Ağırlığı; başka kentlerde yaşayan iki yüreğin arasındaki yazılı iletişimin bir parçasıdır. Yazıya dökülen sözler, kırmızıya dönen doğanın temsilî resmidir. Saygılarımla..

tebrik ve takdirle kalemin daim olsun
İsmiyle mütenasip, ENFES bir şiirdi. Kutlarım ALKIŞLARLA gönülden. Tam puan gönül çeşmemden.
Gör işte hâlimi;
sen olmasaydın sinemde,
O kadar boş olurdu ki içim,
Dünya sığardı belki içine,
Evvelce gül kokan yârim,
yüreğimde solardı, sinsice
Yani, düş kurmasan dünyada,
yâr neye yarardı?
Yan yazılmış bir sekiz kadar sevgiler...
Âlimoğlu
TÜM YORUMLAR (13)